çok ağır sorumluluk taşımak, ağır sorumluluk altında olmak.
dünyada başarı kazanmak Fiil
dünyanın dört bir yanındaki ... Sıfat
dünyanın dört bir yanı İsim
dünyanın her yerinde Zarf
dünyanın dört bir yanında Zarf
dünyanın dört bir köşesinde Zarf
herkes, bütün cihan.
all the world to someone: (birisi için) herşey, bütün varlık, en kıymetli
şey.
My home is all the world to me.
dünyanın dört bir yanında Zarf
dünyanın penceresi olmak Fiil
mutlu olmak, dünyalar kendisinin olmak, sevinçten uçmak.
bütün dünya ile uyumlu yaşamak Fiil
meslek hayatına başlamak Fiil
doğurmak, dünyaya getirmek.
dünya vatandaşı
sosyal seviyesi düşmek Fiil
bir zamanlar iyi günler görmüş olmak Fiil
doğmak Fiil
elini eteğini dünyadan çekmek Fiil
Ahir zaman Özel Isim, Din ve İnanç
kendini çok iyi hissetmek Fiil
dünya çapında flaş haber
(a) dünyada, asla, kat'iyen, bütün dünyayı verseler, ne pahasına olursa olsun.
She wouldn't come to
visit us for all the world: Dünyada bizi ziyaret etmez.
I wouldn't hurt her for the world: Onu kat'iyen incitmem. (b) tıpkı, tıpatıp, aynen, tamamen.
You look for all the world like my Aunt Mary. 17.
dead to the world: dünyadan habersiz (derin uykuda, sarhoş, vb.)
dünyayı terk etmek Fiil
dünyayı terketmek Fiil
dünyanın dört bir bucağı
dünyanın dört bir yanından Zarf
iş hayatında başarılı olmak Fiil
servet sahibi olmak Fiil
hayatta başarılı olmak Fiil
dünya turuna çıkmak Fiil
hayatta ilerlemek Fiil
dünya turuna çıkmak Fiil
daha iyi günler görmüş olmak Fiil
dünyayı tanımamak Fiil
dünyaya hâkim olmak Fiil
dünyanın gözünde
(a) asla, kat'iyen, dünyada.
I never in the world would have believed such an obvious lie: Böyle
düpedüz bir yalana dünyada/asla inanmazdım. (b) yahu, Allah aşkına.
Where in the world did you find that hat? Yahu, bu şapkayı da nereden buldun?
What in the world is he doing? Ne yapıyor Allah aşkına?
all the difference in the world: dünya kadar/ dağlar kadar fark.
come down in the world: içtimaî mevkice vb. düşmek.
make one's way in the world: hayatta muvaffak olmak.
Dünya Sanayi İşçileri Birliği: Şikagoda 1905'te kurulup 1920'de dağılan milletlerarası sendika
dünya yolculuğuna çıkmak Fiil
dünyayı tanımak Fiil
oğlunun dünyaya ilk adımları atmasını sağlamak Fiil
dünya lideri olmak Fiil
inzivaya çekilmek Fiil
inzivada yaşamak Fiil
dünyanın en yalnız işi (ABD Başkanlığı'nın çok ağır sorumluluklarının vurgulanması
yarım dünya turu yapmak Fiil
dünya yolculuğu yapmak Fiil
ünlenmek, ünü yayılmak, meşhur olmak.
dünya adamı, ehlidil, dünya halini bilir/halden anlar adam. İsim
dünya haritası İsim
dünyadan elini ayağını çekmek Fiil
daha iyi bir yere gelmek Fiil
sınıf atlamak Fiil
daha iyi bir konuma geçmek Fiil
yükselmek Fiil
tecrübeli/güngörmüş kadın.
dünyanın yedi hârikasından biri.
görmüş geçirmiş/ feleğin çemberinden geçmiş.
fevkalâde, eşsiz, harikulâde, şahane.
She bakes an apple pie that is out of this world.
dünya düzenini korumak Fiil
dünyanın jandarması (Amerika'nın Komünist olmayan sınırlarda bekçilik sorumluluğunu üstüne almasına saldırı deyimi
güç bir durumu azimle karşılamak Fiil
Fahr-i Alem Özel Isim, Din ve İnanç
dünyadan elini ayağını çekmek Fiil
dünyadan elini eteğini çekmek Fiil
dünyadan elini eteğini çekme
dünyada yükselmek Fiil
iyi kötü geçinip gitmek Fiil
dünyayı görmek Fiil
dünyadan el etek çekmek Fiil
bir dünya yolculuğuna çıkmak Fiil
Dünyanın Yedi Harikası: Mısırdaki ehramlar, Halikarnas (Bodrum)daki Artemis türbesi, Efeste Artemis mabedi,
Babilin asma bahçeleri, Rodostaki bakır heykel, Olimpteki Zeüs heykeli ve İskenderiyedeki deniz feneri.
dünya yolculuğuna çıkmak üzere olan bir gemiye tayfa almak Fiil
dünyanın durumu
dünyaya hâkim olmak Fiil
dünya turuna çıkmak Fiil
dünya hali, dünyanın gidişi.
kıyamete kadar
dünya turu
dünya turuna çıkmak Fiil
yardımsız kendi başına bırakmak Fiil
dünya hali
dünyadan çekilmek
dünyadan elini eteğini çekmek Fiil
görmüş geçirmiş kadın
herkes, bütün dünya.
öteki dünya
hayvanlar alemi
edebiyat âlemi/dünyası.
dünya kamuoyu
dünyanın gidişine göre.
birini dünyalar kadar sevmek Fiil
bütün dünyayı yenmek Fiil
dünya piyasasına hâkim olma
dünya ödemelerinde dengesizlik
ilan suretiyle teklif
sanat dünyasında etkili kişiler İsim
sanat dünyasında etkili olan şahıslar İsim
dünyayı toz pembe görmek Fiil
üstün derecede başarı kazanmak, dünyaya ün salmak.
ünü/şöhreti dünyaya yayılmak.
dünyayı olduğu gibi kabul etmek Fiil
çok değer vermek, çok sevmek.
birini son derece beğenmek, takdir etmek, sevmek.
He may get angry sometimes, but he really thinks the world of you.
mallarını dünyanın her tarafında satmak Fiil
Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması İsim, Hukuk
iş dünyasının ileri geleni
finans dünyasının merkezi
Karayip Korsanları: Dünyanın Sonu İsim, Sinema
Kayıp Dünya Özel Isim, Sinema
eski dünya
Üçüncü Dünya
Batı dünyası İsim
batı dünyası İsim
kâinat
bütün dünyayı gezmek Fiil