Zamir onlarınki, kendilerininki.
I do my duty and I expect everyone else to do theirs: Ben görevimi yapıyorum, herkesin de kendininkini (kendi görevini) yapmasını beklerim.
This house is theirs: Bu onların evi (bu ev onlarınkidir).
theirs is the white house: Onlarınki beyaz evdir.