öbür

Turkish-English Translation

  1. other
  2. reverse
  3. (person , thing) the other
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

öbür dünya
lower world
öbür dünya ahret
next world
öbür dünya işlerine dalmış
other wordly
öbür dünyada
beyond the veil
öbür dünyadan
fey
öbür dünyaya gitmek
to cross over Verb
öbür gün
the day after tomorrow
öbür taraf
the other side
öbür tarafa dönmek
to turn about Verb
öbür tarafa gitmek
to cross over Verb
öbür tarafına
over
öbür taraftan
per contra
öbür yıl
the year after next
(Lat .) (hukuk) öbür tarafı dinle
audi alteram partem
bir başından öbür başına
through
bir kulağından girip öbür kulağından çıkmak
to go in one ear and out the other Verb
bir yandan öbür yana
through
bir yandan öbür yana atılmak
to toss Verb
birini öbür dünyaya göndermek
to launch someone into eternity Verb
birşeyi bir uçtan öbür uca katetmek
to range something Verb
gramofon plağının öbür yüzü
flip side
madalyonun öbür yüzü
the other side of the coin Noun
sayfanın öbür tarafında
on the reverse
yarın değil , öbür gün
the day after tomorrow
yarın değil , öbür sabah
the morning after
obur
insatiate
obur
glutton
obur
voracious Adjective
obur
edacious
obur
gluttonous
obur
piggish
obur
(Fr.) gourmand
obur
insatiable
obur
greedy
obur
chowhound
obur
esurient
obur
hoggish
obur
open-mouthed
obur gibi yemek
to eat one's hear off Verb
obur okur
voracious reader
obur ve pis kimse
hog
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Diğer, öteki
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

obur
Çok yemek yiyen, yemeğe aşırı düşkün, ... yediği halde doymak bilmeyen