ehliyet

Turkish-English Translation

  1. Noun, Law qualification, capacity
  2. Noun competence
  3. Noun ability
  4. efficiency
  5. Noun qualification
  6. capability
  7. Noun entitlement
  8. credentials
  9. adequacy
  10. proficiency
  11. Transport driver's license
  12. driving license
  13. competency
  14. licence license
  15. ticket
  16. capableness
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

araba kullanma ehliyeti
licence license to drive a car
avrupa sürücü ehliyeti
European Driving Licence
bir işi başarma ehliyeti
performance qualifications
bir malı tasarruf edebilme ehliyeti
competence to dispose of property
bir mülkü idare etme ehliyeti
fiduciary capacity
bir ödünç anlaşması imzalama ehliyeti
capacity to contract a loan
bir şey yapma ehliyeti
capability of doing sth
borç altına girme ehliyeti
capacity to incur liability
ciro edebilme ehliyeti
capacity to indorse
dava edebilme ehliyeti
capacity to sue
dava ehliyeti
legal standing Noun, Law
dava ehliyeti
capacity to sue Noun, Law
dava etme ehliyeti
legal capacity to sue
davaya taraf olma ehliyeti
standing to sue Noun, Law
evlenebilme ehliyeti
capacity to marry
evlenme ehliyeti
marital capacity
fiil ehliyeti
capacity to act Noun, Civil Law
hak ehliyeti
capacity to acquire rights Law
hak ehliyeti
capacity to have rights and obligations Noun, Civil Law
harekette bulunma ehliyeti
capacity to act
hava ehliyeti
air licenses
hukuki muamele ehliyeti
personableness
kaptan ehliyeti
master's certificate
medeni haklardan yararlanma ehliyeti
personableness
medeni haklardan yararlanma ehliyeti
general franchise
mirasa ehil olabilme ehliyeti
capability to inherit
mirasa ehil olabilme ehliyeti
capability of inheritance
ölüme bağlı tasarrufta bulunma ehliyeti
disposing capacity
pilot ehliyeti
mate's certificate
sekreterlik ehliyeti
secretarial competence
şoför ehliyeti
driver's licence license
şoför ehliyeti
driving licence license
sözleşme imzalama ehliyeti
capability to contract
sözleşme imzalayabilme ehliyeti
capacity of contracting
sözleşme imzalayabilme ehliyeti
capacity to contract
sözleşme yapabilme ehliyeti
capacity of contracting
sözleşme yapabilme ehliyeti
capacity to contract
sözleşme yapma ehliyeti
contractual capacity
sürücü ehliyeti
operators licence
tasarruf ehliyeti
disposing capacity
teslim alma ehliyeti
capacity to take delivery
tevarüs etme ehliyeti
capacity to inherit
uluslararası şoför ehliyeti
international driving licence license
vasiyet ehliyeti
capacity to make a will Noun, Law
vasiyetname sahibinin ehliyeti
testator's capacity
vasiyetname yapma ehliyeti
testamentary capacity
vasiyette bulunma ehliyeti
testamentary capacity
yaş ehliyeti
evidence of age
yemin edebilme ehliyeti
oathworthiness
yönetim ehliyeti
administrative competence
cezai ehliyet
criminal discretion
cezai ehliyet
criminal capacity
cezai ehliyet
criminal insanity
cezai ehliyet
compos mentis
hukuki ehliyet
legal capacity
kanuni ehliyet
legal capacity
kanuni ehliyet
legal qualification
lisans, ruhsat;ehliyet
licence
mesleki ehliyet
professional capacity
mesleki ehliyet
occupational competence
mesleki ehliyet
professional attainment
mesleki ehliyet
professional qualifications
sınırlı ehliyet
limited capacity
tam ehliyet
full qualification
ehliyet belgesi
proof of qualification
ehliyet belgesi
certificate of competency
ehliyet belgesi
qualifying certificate
ehliyet belgesi
proof of ability
ehliyet belgesi
qualification card
ehliyet belgesi
certificate of proficiency
ehliyet elde edebilir
qualifiable
ehliyet ispatı
proof of competency
ehliyet ispatı
qualifying experience
ehliyet kâğıdı
ticket
ehliyet kazanma
qualification Noun
ehliyet kazanmak
to qualify Verb
ehliyet numarası
licence number
ehliyet sınavı
qualifying examination
ehliyet sınavı
qualifying test
ehliyet sınavı
driving test
ehliyet sınavını kazanmak
to pass one's driving test Verb
ehliyet ve liyakatını göstermek
to stand the test Verb
ehliyet ve ruhsat kontrolü
license and registration check
ehliyet veren
qualifying
ehliyet vermek
to qualify Verb
ehliyet zammı
proficiency pay
(bir meslekte) ehliyet sınavı vermek
to pass a proficiency test Verb
gerekli ehliyet derecesi
labor grade Noun
iş ehliyet sınavı
employment test
kazai ehliyet şartı
jurisdictional clause
meslek ehliyet testi
job test
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir işi yapabilme gücünü sağlayan ustalık, ... kābiliyet ve kifâyet, yeterlik
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.