geçit

Turkish-English Translation

  1. path
  2. approach
  3. drive
  4. gap
  5. corridor
  6. pass
  7. canal
  8. ford
  9. ferry
  10. access
  11. crossing
  12. parade
  13. lobby
  14. passing
  15. track
  16. alley
  17. transit
  18. aisle
  19. runway
  20. strait
  21. hallway
  22. hall
  23. inlet
  24. fairway
  25. trajectory
  26. roadway
  27. walkway
  28. passageway
  29. ravine
  30. lane
  31. cutting
  32. thoroughfare
  33. sound
  34. tunnel
  35. course
  36. vestibule
  37. causeway
  38. Information Technology gate
  39. crossover
  40. flue
  41. way
  42. gallery
  43. gat
  44. route
  45. arcade
  46. gangway
  47. barrier
  48. no parade
  49. areaway
  50. traject
  51. through fare
  52. mountain pass
  53. passway
  54. march-past
  55. passage
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

ağ geçidi
gateway Information Technology
dağ geçidi
mountain pass
dağ geçidi
gate
dam geçidi
hatch
dar geçit
narrow strait Noun, Geography
demiryolu hemzemin geçidi
railway level crossing
dışlama geçidi
except gate
donanma resmi geçidi
review of the fleet
mantık geçidi
logic gate
radyo haber resmi geçidi
(Br) radio newsreel
radyo haber resmi geçidi
radio newsreel
sığır geçidi
cattle pass
yaya geçidi
cross walk
yaya geçidi
zebra crossing Noun, Transport
yaya geçidi
panda crossing
yaya geçidi
pedestrian crossing
yaya geçidi
crosswalk
yeraltı geçidi
subterranean passage
yeraltı geçidi
underground gallery
yeraltı geçidi
underground passage
alt geçit
underpass
alt geçit
pedestrial subway
alt geçit
subway crossing
alt geçit
crossing
ambarda eşya arasındaki geçit
gangway
asma geçit
drop gangway
bir geminin geçmesine elverişli denizle ilişkisi olan geçit
ship canal
çiftliği kateden hemzemin geçit
farm crossing
dar geçit
narrows
dar geçit
narrow pass
dar geçit
passway
dar geçit
throat
dar geçit
bottleneck
dar geçit
defile
dar geçit
narrow passage
dar geçit
narrow cove
düz geçit
railway crossing
düz geçit
level crossing
düz geçit
grade crossing
düz geçit
railway level crossing
engelli hemzemin geçit
crossing with gates
geminin geçmesine elverişli denizle ilişkisi olan geçit
ship canal
hemzemin geçit
a crossing
hemzemin geçit
grade crossing
hemzemin geçit
at-grade crossing Noun, Transport
hemzemin geçit
(Br) level crossing
hemzemin geçit
level crossing Noun, Transport
hususi geçit
private alley
limana girmek ve çıkmak için kullanılan geçit
harbo u r channel
paralel geçit
parallel passsage
paralel geçit
parallel passage
resmi geçit
parade
trende vagonlar arasındaki geçit
vestibule
üst geçit
crosspoint
üst geçit
overpass
üst geçit
overhead s way
üstü kapalı geçit
covered passage
üstü kapalı geçit
covered walkway
yan geçit
bypass Noun, Environment-Ecology
geçit hakkı
right of access
geçit hakkı
easement of way
geçit hakkı
access
geçit hakkı
way
geçit hakkı
right of way
geçit hakkının (mürur hakkının) engellenmesi
disturbance of right of way
geçit hakkının mahfuzluğu
reservation of right of way
Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü
Transitional Zone Agricultural Research Institute Noun, Organizations
geçit kütüğü
foot log
geçit parası
ferry dues
geçit parası
ferry fare
geçit parmaklığı
gantry
geçit resmi
parade march
geçit resmi
parade
geçit resmi
military review parade
geçit resmi
military review
geçit resmi düzenlemek
to hold a review Verb
geçit resmi yapılan meydan
parade
geçit resmi yapılan yer
parade ground
geçit resmi yapmak
to parade Verb, Military
geçit resmi yapmak
to rank past Verb
geçit resminde askerlere selam durmak
to take the salute of the troops Verb
geçit töreni
muster parade
geçit töreni
dressing parade
geçit töreni
parade Noun
geçit töreni arabası
float Noun
geçit töreni yapmak
to parade Verb, Military
geçit törenine katılma
no parade
geçit veren
pervious
geçit vermemek
to stand firm Verb
geçit vermemek
to stand fast Verb
geçit vermez
treacherous Adjective
geçit vermez
impassable
geçit yeri
ferry
geçit yol
causeway
geçit yolu
through route
geçit yolu
through road
geçit yolu üzerinde daha sık işadamlarının kaldığı otel
commercial hotel
basküllü geçit parmaklığı
cantilever gate
bir gayri menkul lehine mevcut veya müesses olan geçit hakkı
way appurtenant
donanma geçit resmi
naval review
donanmanın geçit resmi
naval review
feribota verilen geçit parası
ferriage
hemzemin geçit bekçisi
crossing keeper
hemzemin geçit üzerindeki geçiş kapısı
crossing gate
kanal geçit feneri
canal light
kanatlı geçit parmaklığı
folding gate
kayık ya da feribota verilen geçit parası
ferriage
köprü geçit parası
pass duty
kutlama geçit resmi
celebration parade
makaralı geçit parmaklığı
rolling gate
polis geçit resmi
police parade
uçarak geçit resmi yapmak
to fly past Verb
uzaktan kumandalı geçit parmaklığı
mechanical gate
vagonları arasında geçit olan tren
vestibule train
vagonları arasında geçit olan tren vagonu
vestibule car
vb geçit töreni
cavalcade
yayalar için geçit yeri
(Br) public footpath
yayalar için geçit yeri
crosswalk
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Geçiş yeri, geçilecek yer
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.