işaret

Turkish-English Translation

  1. Noun, Mathematics sign
  2. mark
  3. motion
  4. index
  5. instance
  6. Noun indication
  7. guidance
  8. symbol
  9. remark
  10. hint
  11. trace
  12. signature
  13. marker
  14. cue
  15. marking
  16. gesture
  17. earnest
  18. beacon
  19. token
  20. emblem
  21. forerunner
  22. omen
  23. tally
  24. sacrament
  25. inkling
  26. word
  27. signpost
  28. harbinger
  29. brand
  30. demonstrative
  31. signification
  32. prognostic
  33. augury
  34. badge
  35. denotation
  36. tab
  37. designator
  38. tip- off
  39. score
  40. impresa
  41. signal
  42. bodement
  43. evidence(s) of
  44. boding
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

askeri işaret
military symbol
ayırıcı işaret
characteristic sign
ayırt edici işaret
distinguishing mark Noun, Competition Law
belirtici işaret
recognition mark
bilgi veren işaret
informative sign
bir ölçüyü anımsamak için kullanılan işaret
benchmark
bir ticari markayı veya kelimeyi temsil eden işaret
logogram
bu değişikliği gösteren işaret
umlaut
buna benzer gizemli bir işaret
rune
ç ve ş harflerinin altındaki virgül şeklindeki işaret
cedilla
daha iyi tanımak için ilave işaret
countermark
gemicilere yol göstermeye yarayan işaret
seamark
gizli işaret
secret sign
harf üzerine konulan işaret
tittle
harfin fonetik değerini belirten bir işaret
diacritical mark
harflere işaret
literal notation
hava tehlikesinin bitmiş olduğunu gösteren işaret
off signal-
hava tehlikesinin bitmiş olduğunu gösteren işaret
off-signal
herhangi bir şeyin yerini gösteren işaret
landmark
karada su yun yükseldiği dereceyi gösteren çizgi veya işaret
watermark
karada suyun yükseldiği dereceyi gösteren çizgi veya işaret
watermark
kontrol edildiğine dair işaret
check mark
kötüye işaret
the handwriting on the wall
milli işaret
national marking Aviation
önleyici işaret
inhibit signal
ortak işaret
collective mark
pilotlar için işaret
mark for pilots
sola dönecek sürücüler için işaret
filter lane
su düzeyini gösteren işaret
water mark
tanıtıcı işaret
identifier Noun
uyarıcı işaret
cautionary signal
yanıltıcı işaret
misleading mark
yanıltıcı işaret
misleading indication
yanıp sönen işaret
flashing sign
yön ya da eğilimi belirten işaret
trendline
yönlendirici işaret
guiding mark
zımnen işaret
hint
işaret algılama kartları
mark sense cards Noun
işaret ateşi
beacon fire
işaret aydınlatma tabancası
signal pistol
işaret aydınlığı
beacon light
işaret çanı
signal bell
işaret çanı
warning bell
işaret dili
sign language Noun, Medicine
işaret direği
signal post
işaret düzeni
signal
işaret eden şey
indicator
işaret etme
indication Noun
işaret etmek
to indicate Verb
işaret etmek
to mean Verb
işaret etmek
to drop a hint Verb
işaret etmek
to evidence Verb
işaret etmek
to guide Verb
işaret etmek
to designate Verb
işaret etmek
to index Verb
işaret etmek için kullanılan göstergedir
end mark
işaret feneri
flashlight
işaret fişeği
star shell
işaret fişeği
very light
işaret fişeği
signal rocket
işaret fişeği
flare
işaret fişeği
signal flare Noun
işaret flaması
signal flag
işaret için kullanılan havai fişek
blue light
işaret ışığı
signal beacon
işaret ışığı
signal light
işaret ışığı
beacon light
işaret kılavuzu
signal book
işaret koyan kimse
marker
işaret koyarak imzalamak
to sign by a mark Verb
işaret koymak
to check Verb
işaret kulübesi
signal box Noun
işaret lambası
flash lamp Noun
işaret levhaları ile donatmak
to signpost Verb
işaret memuru
signal officer
işaret olarak imzalamak
to sign by mark Verb
işaret oyu
hand vote Politics-Intl. Relations
işaret oyu
show-of-hands vote Politics-Intl. Relations
işaret parmağı
forefinger Noun, Anatomy
işaret parmağı
index finger Noun, Anatomy
işaret şifresi
signal code
işaret sistemi
notation Noun
işaret topu
signal gun
işaret tüfeği
signal gun
işaret ve simge bilimi ya da işaret dili
semiology
işaret verme
flagwagging
işaret vermek
to cue Verb
işaret vermek
to signal Verb
işaret ya da sayı
inferior character
işaret zamiri
demonstrative pronoun
(otel) işaret tablosu
teleseme Noun
adının karşısına işaret koymak
to put a tick against sb's name Verb
başıyla işaret etmek
to give someone a nod Verb
batmış geminin yerini belli etmek için işaret koymak
to buoy a wreck Verb
bir evraka işaret koymak
to earmark a document Verb
bir kitabın içine müracaat yerlerini işaret etmek
to reference Verb
bir listedeki bir ismin yanına işaret koymak
to check off a name on the list Verb
bir taksiye işaret etmek
to signal a taxi Verb
bir yöne işaret etmek
to point into a direction Verb
birine durması için işaret etmek
to sign someone to stop Verb
çapraz işaret koymak
to mark with a cross Verb
demiryollarında kullanılan parlak işaret lambası
fusee Noun
el ile işaret etmek
to motion Verb
elini kolunu sallayarak işaret vermek
to flag Verb
elle işaret etmek
to wave Verb
en küçük bir işaret vermeden
not give the least sign
geçen bir gemiye işaret vermek
to hail Verb
harflerle işaret etme
lettering
harflerle işaret etmek
to lettering Verb
havaalanındaki büyük işaret kulesi
pylon
imza yerine işaret koyma
signature by mark
kitabın sahifeleri arasına işaret koymak
to interleave a book Verb
kitabın sayfaları arasına işaret koymak
to interleave a book Verb
kötülüğe işaret eden
ominous Adjective
kurşun kalemle işaret koymak
to work something in pencil Verb
kurşunkalemle işaret koymak
to work something in pencil Verb
Kurumsal kimliğe uygun işaret ve tabelaların bütünü.
signage Management
liste deki bir ismin yanına işaret koymak
to check off a name on the list Verb
makine ile işaret koymak
to mark by machine Verb
mallara işaret koymak
to identify goods by marks Verb
otomobil işaret kolu
indicator arm
radyo işaret vericisi
radio beacon
rakamları yalnızca iki işaret kullanarak yazma sistemi
binary notation
tebeşirle yazmak veya işaret koymak
to chalk Verb
tehlike bildiren işaret veya tertibat
alarum
tehlikeyi işaret eden çapraz kemikler
crossbones Noun
treni durdurmak için kırmızı bayrakla işaret vermek
to wave a red flag to stop a train Verb
trenlerin işaret verilmedikçe durmadan geçtikleri istasyon
flag station (stop ,)
uluslararası işaret şifresi
naval code
US işaret istasyonu
flag station (stop ,)
yanıp sönen işaret lambası
blinker beacon Noun
yol işaret levhası
road post Noun
yol işaret levhası
guideboard Noun
yol kenarlarındaki ışıklı işaret direkleri
cat's eye Noun
yolu göstermek için işaret koymak
to blaze Verb
yön işaret levhası
direction indicator Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir şeyi, anlatılmak istenen bir mânâyı ... göz, baş ile gösterme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.