Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
laughter
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
gülüş, gülme, hande, kahkaha.
Their laughter could be heard in the next room.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
split one's sides with laughter
katılırcasına gülmek, gülmekten kasıkları çatlamak.
to be unable to control one's laughter
vidaları gevşetmek (argo)
Verb
die with laughter
gülmekten katılmak
Verb
explode with laughter
kahkahayı basmak, gülmekten katılmak, katıla katıla gülmek.
The speaker's mistake was so funny the
audience exploded with laughter.
Homeric laughter
gür kahkaha.
raucous laughter
gürültülü bir kahkaha
Noun
roll up with laughter
gülmekten kırılmak
Verb
screams of laughter
kahkaha, haykırarak gülüş.
shouts of laughter
kahkaha tufanı.
split/die with laughter
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter
: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
to be convulsed/to shake with laughter
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter
: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
to burst into laughter
kahkahalarla gülmek.
to go (off) into peals of laughter
kahkahalarla gülmek, kahkahalarla çınlatmak.
to hold the sides with laughter
katılırcasına gülmek, güle güle kasıkları çatlamak.
He made us cry with laughter
: Okadar güldürdü
ki gözlerimizden yaş geldi.
to roar with laughter
kahkahalarla (etrafı) çınlatmak.
to scream with laughter
kahkahalarla gülmek.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.