organized

  1. organize
  2. düzenlenmiş
  3. örgütlenmiş
  4. düzenli
  5. nizamlı
  6. örgütlü
  7. tertipli
  8. teşkilatlı
silahlı organize suç örgütü Noun, Criminal Law
organize suç Noun, Criminal Law
organize suç örgütü Noun, Criminal Law
derli toplu Adjective
teşkilanlanmak Verb
örgütlenmek Verb
derlenmek Verb
çete suçu Noun, Law
organize suç Noun
örgütlü suç Noun, Criminal Law
organize suç Noun
teşkilat
örgütlenmiş sanayi I
örgütlenmiş işçiler, birlik/sendika kurmuş işçiler. Noun
(US) sendikaya bağlı işgücü
örgütlü işgücü
düzenlenmiş pazar
örgütlü piyasa
örgütlü piyasa (ticaretin , bütün alıcı satıcıların üye oldukları değerli kâğıt veya mal piyasası
örgütlü hareket Noun
teşkilatlı toplum Noun, Politics-Intl. Relations
önceden hazırlanan konuşma
seyahat acentesince düzenlenen tur
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele (KOM) Noun, Public Administration
örgütlü suçla mücadele Noun, Criminal Law
organize suç örgütüne katılmak Verb, Criminal Law
Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şubesi Noun, Public Administration
Sınıraşan Örgütlü Suçlara Dair Sözleşme Noun, International Law
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Noun, Organizations
Organize Tarım ve Hayvancılık Bölgeleri Daire Başkanlığı Noun, Organizations
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM) Noun, Public Administration
Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi Proper Name, Law