reasonable

keep one's expenditure within reasonable limitations

masraflarını makul sınırlar içinde tutmak Verb

keep one's expenditure within reasonable limits

harcamalarını makul sınırlar içinde tutmak Verb

keep one's expenditure within reasonable limits

harcamaları makul sınırlar içinde tutmak Verb

use one's reasonable best efforts to ...

... hususunda makul çerçevede azami gayret göstermek Verb, Law

be reasonable

makul olmak Verb

fair and reasonable

adil ve makul

reasonable act

makul davranış

reasonable act

makul fiil

reasonable and probable cause

makul ve muhtemel sebep

reasonable and probable cause

inandırıcı sağlam nedenler

reasonable and probable cause

geçerli sebep

reasonable and prudent person

aklı başı yerinde ve tedbirli şahıs

reasonable care and diligence

makul dikkat ve titizlik

reasonable care and diligence

makul dikkat ve bakım

reasonable care and skill

makul dikkat ve beceri

reasonable cause to believe a debtor insolvent

bir borçluyu borcunu ödeyemez bir durumda olduğuna inandıracak makul sebep

reasonable claim

makul talep

reasonable demand

makul talep

reasonable diligence

makul ihtimam

reasonable doubt

yerinde kuşku

reasonable excuse

makul mazeret

reasonable expectation of profit

beklenmek en makul kâr

reasonable expectation of profit

beklenen makul kâr

reasonable expenses

makul masraflar Noun

reasonable ground

makul nedenler

reasonable grounds for suspicion

kuşkulanmak için makul neden

reasonable hour

uygun saat

reasonable length of time

yeterli zaman süresi

reasonable man

makul insan

reasonable notice

makul ihbar süresi

reasonable offer

makul teklif

reasonable period of time

makul süre

reasonable price

makul fiyat

reasonable return

makul kâr

reasonable reward

makul karşılık

reasonable skill

makul beceri

reasonable suspicion

yerinde kuşku

reasonable suspicion

makul şüphe Noun, Law

reasonable taxation

makul vergilendirme

reasonable terms

uygun şartlar Noun

reasonable terms

makul şartlar Noun

reasonable terms

makûl şartlar Noun

reasonable time

uygun zaman

reasonable time

uygun süre

reasonable value

makul değer

reasonable wear and tear

makul yıpranma payı

act with reasonable care and diligence

makul bir dikkat ve titizlikle hareket etmek Verb

act with reasonable care and diligence

makul dikkat ve titizlikle davranmak Verb

beyond reasonable doubt

suçun kesin olarak veya her türlü makul şüpheden uzak olarak kanıtlanmış olduğunu ifade eden deyim

beyond reasonable doubt

suçun kesin olarak veya her türlü makul şüpheden uzak oarak kanıtlanmış ol

due and reasonable care

gereken ihtimam gösterilerek

fail to make a reasonable investigation

doğru dürüst bir araştırma yapmamak Verb

fair and reasonable compensation

adil tazminat

fair and reasonable compensation

adil ve makul tazminat

fair and reasonable contract

adil ve makul sözleşme

fair and reasonable market value

genel piyasa değeri

fair and reasonable value

adil ve makul değer

interest in excess of a reasonable commercial rate

makul ticari haddin üstünde faiz

proof beyond any reasonable doubt

kati delil

right to trial within a reasonable time

makul sürede yargılanma hakkı Noun, Law

right to trial within reasonable time

makul sürede yargılanma hakkı Noun, Law

to a reasonable extend

makul düzeyde

to a reasonable extent

makul düzeyde

within a reasonable time

makul süre içinde

within a reasonable time

makul bir süre içinde Adverb

within a reasonable time

makul bir sürede Adverb

within reasonable bounds

makul sınırlar dahilinde

within reasonable time

makul süre içinde