wolf

have a wolf in one's stomach

çok acıkmak Verb

have a wolf in one's stomach

kurt gibi aç olmak Verb

The Boy Who Cried Wolf

Yalancı Çoban Proper Name, Language-Literature

bee wolf

arı kurdu: arı kovanlarında yaşayan böceğin sürfesi. Noun

cry wolf

sebepsiz yere imdat istemek.

cry wolf

sebepsiz tehlike işareti vermek.

gray wolf

bozkurt
(Canis lupus): Asya, Avrupa ve K. Amerikada yaşar. Noun

grey wolf

gray wolf

grey wolf

bozkurt.

lone wolf

münzevi, merdümgiriz, yalnızlığı seven kimse. Noun

lone wolf

yalnız kurt Noun

prairie wolf

coyote

Tasmanian wolf

thylacine Noun

timber wolf

Amerika bozkurdu
(Canis lupus occidentalis): ABD ve Kanada ormanlarında yaşar. Noun

zebra wolf

thylacine Noun

wolf cub

yavrukurt, küçük izci.

wolf dog

kurt köpeği, Eskimo köpeği.

wolf down

hapır hupur yemek Verb, Food-Kitchen

wolf in sheep's clothing

koyun postuna bürünmüş kurt, yüze gülüp arkadan kuyu kazan kimse.

wolf spider

kurt örümcek
(Lycosidae). Avını ağa düşürmeden yakalayıp yiyen örümcek. Noun

wolf whistle

laf atma

cry wolf too often

ufak tefek şeylerde yardıma çağırmak Verb

have the wolf by the ears

kurdu kulaklarından yakalamak, çıkar yolu olmayan tehlike ile karşılaşmak.

keep the wolf from the door

kimseye muhtaç olmadan geçimini sağlamak, ailesini aç bırakmamak.

keep the wolf from the door

açlıktan ölmemek, sağ kalabilmek, boğazını doyurabilmek.
Millions of people in China and India find Verb

keep wolf from the door

elâleme muhtaç olmadan geçinmek Verb