1. sakin, durgun.
    a calm sea.
  2. esintisiz, rüzgârsız.
    a calm day.
  3. heyecansız, telâşsız, soğukkanlı.
    a calm face. a calm manner. Even after her husband died, she was calm.
  4. durgunluk, sükûnet, sakinlik, âsudelik.
    There was a calm on the sea.
  5. esintisizlik.
  6. huzur, sükûn, rahatlık, heyecansızlık, telâşsızlık.
  7. durgunlaş(tır)mak, durulmak, sakinleş(tir)mek, yatış(tır)mak, teskin etmek, huzura/sükûna kavuş(tur)mak.

    calm down: yatış(tır)mak, sakinleş(tir)mek.
sarsıntısız
limanlık
çarşaf gibi
sakin olmak Fiil
gevşemek Fiil
sakinleşmek Fiil
sükûnete davet etmek Fiil
rüzgârın kesilmesi
itidalinımuhafaza etmek Fiil
ortalık yatışmak Fiil
sakinleşmek Fiil
sakin ol
rahatlamak Fiil
sakinleştirmek Fiil
yatışmak Fiil
birinin huzursuzluğunu gidermek Fiil
piyasaya istikrar kazandırmak Fiil
sakin deniz
çok sakin/durgun, çarşaf gibi (deniz)
galeyanlar arasında soğukkanlılığını korumak Fiil