: cinsel temasla ve kan vb. gibi vücut sıvılarıyla bulaşan bir virüsün sebep olduğu, hastalıklara karşı
bağışıklığı yok eden öldürücü hastalık.
AIDS = Acquired Immune Deficiency Syndrome related complex: AIDS hastalarında lenfa düğümlerinin şişmesi.
edinilmiş bağışıklık yetmezliği sendromu (AİDS)
Noun, Medicine
dokunulmazlığı olmak
Verb
cezai mesuliyetten muaf olmak
Verb
işinin pürüzlerine karşı bağışıklık kespetmiş olmak
Verb
işinin pürüzlerine karşı bağışıklık kazanmış olmak
Verb
bağışık, muaf.
immune to disease.
masun, korunmuş.
immune against attacks. The criminal was told he would be immune from punishment if he said what he knew about the murder.
bağışıklı, bulaşıcı bir hastalığa karşı bağışıklığı/muafiyeti olan kimse.
bağışıklık yanıtı, bağışıklıksal yanıt, bağışıklıksal yanıtlam.
bağışıklık tepkisi
Noun, Virology
bağışıklık sistemi
Noun, Immunology
bağışıklık sistemi
Noun, Medicine
bağışıklık tedavisi
Noun, Medicine
bağışıklık terapisi
Noun, Medicine
immünoterapi
Noun, Medicine