talihinin en kötü aşamasında
avazı çıktığı kadar bağırmak
Verb
(a) sesin frekansı/perdesi, (b) ses perdesini tanıyabilme veya aynı perdede ses çıkarabilme yeteneği.
(harekete vb.) hazır.
to be in concert pitch: hazır olmak.
All our athletes are at concert pitch.
konser ayar sesi: konserlerde bütün çalgıların akort edildiği temel ses: lâ notası = 440 Hz.
Noun
nokta uzaklığı
Information Technology
birinin çok ilgisini çekmek
Verb
futbol sahası
Noun, Football
(krikette vb.) tam vuruş, topu yere değmeden hedefe ulaştıran vuruş.
Noun
orkestraya ses vermek
Verb
all fours ile ayni anlama gelir. iki veya üç kişi arasında oynanan bir nevi iskambil oyunu.
standard akort sesi, müzik aletlerinin akort edildiği ses, 440 Hz.
birinin işlerine engel olmak
Verb
birinin planlarını bozmak
Verb
bağıl perde: bir sesin başka seslere göre incelik/kalınlığı. absolute pitch
Noun
satış elemanının satış konuşması yapma tarzı
Noun
üslubu ve konuşmanın içeriği
bir satış elemanının olası müşterilere satış konuşması yapma tarzı
(beyzbol) topun fazla açığa atılması.
Noun
birinin tahammülünü tüketmek
Verb
(a) katılmak, iştirak etmek, işbirliği yapmak, beraber çalışmak, (b) sıkı çalışmaya başlamak.
(a) üstüne saldırmak/atılmak, (sözle/eylemle) hücum etmek, (b) sıkı çalışmaya başlamak.
be pitched into doing something
k.d. ister istemez/zorla bir şeyi yapmaya mecbur olmak.
sakız çamı, reçineli çam.
Noun
akort düdüğü: üflenince belirli tonda bir/birkaç ses çıkaran ve müzik aletlerini akort için kullanılan kamış düdük veya flüt.
Noun
(golf) yüksek vuruş, yükseğe atılan top.
Noun
birini gölgede bırakmak
Verb
biriyle yazı mı tura mı oynamak
Verb
birini çileden çıkartmak
Verb