şeş

Turkish-English Phrases

(bir dildeki) ses uyumu
euphony
(dilbilgisi) vurgulu ses
tonic
(dilbilgisinde) patlama yapan ses
plosive
(film) ses bandı
sound tape
(otomobil motorları) ses yapmak
to pink Verb
acaip bir ses
a strange voice
acayip bir ses
a strange voice
acı ve ince ses
squawk
acıklı bir ses
a touching voice
alçak ses tonu
undertone
ana ses
key note
aynı perdeden ses
monotone
berrak ve tiz ses
clarion
bilgisayarın çıkardığı ses sinyali
earcon
boğuk bir ses çıkarmak
to cough Verb, Automotive
boğuk ses
deep tone
boğuk ses
cavernous voice Noun
boru gibi ses çıkarmak
to blare Verb
böyle bir ses çıkarmak
to hem Verb
buna benzer bir ses
hiss
çamurda yürürken çıkarılan ses
squelch
cansız ses
flat voice Noun
çatır çatır ses çıkarmak
to scrunch Verb
çatırtılı bir ses
crunch
çınlayıcı ses
singing
çok şiddetli ses
blast
derinden gelen ses
cavernous voice Noun
dijital ses kayıt cihazı
digital voice recorder (DVR) Noun
dış ses
voice-over Noun, Cinema
egzoz ses kesici
exhaust muffler
film ses kaydı
sound track
genizden çıkarılan ses
twang
gramofon ses kolu
tone arm
güm diye ses çıkarmak
to thud Verb
gürler gibi ses
roar
havlamaya benzer ses
bark
havlamaya benzer ses çıkarmak
to bark Verb
iç mekânlarda yansıyan ses
ambient sound
ıslık gibi ses çıkaran
sibilant
kalın perdeli ses
deep tone
kalın ses
deep voice
kaz gibi ses çıkarmak
to gabble over Verb
korna gibi tiz ses
blare
küçük zilin çıkardığı ses
tingaling
madeni ses
clank
madeni ses
clangor
madeni ses çıkarmak
to clank Verb
manyetik ses alıcı
magnetic pick up
meleme gibi bir ses
bleat
metalik bir ses çıkartmak
to clang Verb
mikrofona yöneltilmiş ses
on mike
mızrapla ses çıkarmak
to plunk Verb
orkestraya ses vermek
to give the orchestra the pitch Verb
orta derecede kuvvetli ses
mezzo forte
orta derecede yumuşak ses
mezzo piano
otomatik ses ayarı
automatic volume control
ruhsuz ses
flat voice Noun
sağlam ses hücresi
sound box
şapur şupur ses çıkarmak
to splosh Verb
sayısal ses
digital audio Noun, Cinema
ses
murmur
ses
cry
ses
blur
ses
noise
ses
audio Information Technology
ses
tone Information Technology
ses
voice Information Technology
ses
clatter
ses
audiovisual aids
ses
sonance
ses
vocal
ses
sound Noun, Physics
ses ...
vocalic
ses aksi
echo
ses alma
reception Noun, Radio-Television
ses alma uzmanı
sound man
ses almak
to make transcriptions Verb
ses bandı kopyası
tape transcript Noun
ses bantı
(film) sound tape
ses bantı kopyası
tape transcript Noun
ses bilimi
phonetics
ses bilimi
acoustics Noun, Physics
ses bireşimcisi
voice synthesizer Information Technology
ses bombası
percussion bomb Noun
ses çıkarmadan
quietly Adverb
ses çıkarmak
to sound Verb
ses çıkarmak
to go Verb
ses çıkarmamak
to connive Verb
ses çıkarmamak
to keep mum Verb
ses çıkarmamak
to keep quiet Verb
ses çıkartmak
to sound Verb
ses çıkarttırmak
to sound Verb
ses dalgası
sound wave Noun
ses dolgunluğu
sonority
ses duvarı
sonic barrier
ses duvarı
sound barrier
ses duvarını aşan uçak
supersonic aircraft
ses duvarını aşma
to break the sound barrier
ses duvarını aşma
breaking of the sound barrier
ses düzenleyicisi
mixer
ses düzeyi
volume Information Technology
ses düzeyi
sound level
ses editörü
sound editor Noun, Cinema
ses efekti
sound effect Noun, Advertising
ses efektleri
sound effects Noun
ses erimi
hearing
ses geçirmez
sound-deadening
ses geçirmez
sound proof
ses geçirmez duruma sokmak
to quietize Verb
ses geçirmez hücre
blimp
ses geçirmez malzeme
sound proof material
ses geçirmez malzeme
sound insulating material
ses geçirmez malzeme
deafening material
ses geçirmez stüdyo
sound proof studio
ses geçirmez yapmak
to sound proof Verb
ses geçirmez yayın stüdyosu
sound-proof broadcasting studio Noun
ses geçmesini engellemek
to deaden Verb
ses geribeslemesi
acoustic feedback Noun, Physics
ses getirici
dramatic Adjective
ses gibi
vocal
ses hızını geçen sürat
hypersonic velocity
ses hızının iki misli
mach number two
ses ile ilgili
phonic
ses ile ilgili olarak
off mike
ses ile söylemek
to vocalize Verb
ses kanalı
voice-grade channel Information Technology
ses kaydı
tape recording
ses kaydı
sound recording
ses kaydı
recording session
ses kaydı
voice recording
ses kaydı yapmak
to do a recording Verb
ses kaydırması
slur
ses kayıt cihazı
tape recorder
ses kayıt cihazını açmak
to turn on a tape recorder Verb
ses kayıt cihazını kapatmak
to switch off a tape recorder Verb
ses kayıt kamyonu
recording van
ses kayıt kaseti
recording tape cassette
ses kayıt sistemi
recording system
ses kayıt stüdyosu
recording studio Noun
ses kayıt ydıı
recording session
ses kirişleri
vocal cords Noun
ses kısıklığı
hoarseness Noun, Medicine
ses montajcısı
sound editor Noun, Cinema
ses mühendisi
sound engineer Noun
ses ölçü aleti
sound ranging instrument
ses ölçüsü birimi
phon
ses ötesi
ultrasound
ses perdesi
voice range Noun
ses perdesi düzeyi
pitch level
ses perdesi farkını algılamayan
tone deaf
ses perdesine ait
tonal
ses rengi
tone
ses röprodüksiyonundaki cızırtı
grain
ses senkronizasyonu
voice over
ses şeridi
audio tape Information Technology
ses seviyesi
sound level
ses şiddetinin gittikçe azalması
diminuendo
ses simgesi
phonogram
ses sınavı
audition Noun
ses sistemi
sound system Noun, Electricity-Electronics
ses sistemi
audio system Noun, Electricity-Electronics
ses soğurganlığı
acoustic absorptivity Noun, Physics
ses tanıma
voice recognition Information Technology
ses tasarımcısı
sound designer Noun, Cinema
ses teknisyeni
utility sound technician Noun, Cinema
ses tespit cihazı
sound locator
ses titremesi
quaver
ses tonu
voice Noun
ses tonu
tone of voice Noun
ses tonu
tone Noun
ses tonunu değiştirmek
to inflect Verb
ses tonunun yükselip alçalması
intonation Noun
ses uygunluğu
consonance
ses uyumsuzluğu
dissonance
ses ve görüntü yayını
sound and television broadcasting
ses ve ışık gösterisi
(Fr.) son et lumiere
ses ve vurguların incelenmesi
prosody
ses veren
sonorous
ses vermek
to speak Verb
ses vermek
to ring Verb
ses vermek
to sound Verb
ses vermek
to peal Verb
ses yankılarıyla derinlik bulucusu
sonic depth finder Noun
ses yankısıyla derinlik bulucusu
sonic depth finder Noun
ses yansıtan cihaz
reflector
ses yansıtıcı
sounding board
ses yinelemesi
alliteration
ses yolu
vocal tract
ses yükselten
sound-amplifying Adjective
ses yükseltici
sound-amplifying Adjective
şiddetli ses
crash
stereofonik ses
stereophonic sound
telaşlı ses
scurry
titrek ses çıkarmak
to warble Verb
törpü gibi ses çıkarmak
to rasp Verb
uyarıcı tiz elektronik ses
bleep
uzaktan ses kaydı
distant recording
yüksek ses
blare
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Altı
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

ses
Bir kulağın ... özellikteki titreşim