Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
breed
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
doğur(t)mak.
üre(t)mek, çoğal(t)mak.
Rabbits breed fast
: Tavşanlar çabuk çoğalırlar.
hasıl etmek/olmak.
geliş(tir)mek.
beslemek, yetiştirmek.
He breeds horses and cows.
sebep olmak.
Dirt breeds disease.
kaynak teşkil etmek.
Stagnant water breeds mosquitos.
eğit(il)mek, yetiştir(il)mek, büyü(t)mek.
He was bred to the law
: Avukat olarak yetiştirildi.
country bred
: köyde büyümüş.
What's bred in the bone will come out in the flesh
a.s.
Herşey aslına çeker/Kurdun oğlu kurt olur.
çiftleş(tir)mek.
yavrula(t)mak.
gebe/hâmile olmak/kalmak.
cins, tür.
soy, ırk, nesil, kuşak.
She comes from a fine breed of people.
çeşit, tür, grup, tip.
Scholars are a quiet breed.
(bkz:
half-breed
).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
dairy breed
süt için üretilen hayvanlar.
half- breed
melez
incross breed
incross
ile ayni anlama gelir. öz-melez: bu tür birleşmeden doğan birey.
of mixed breed
azman
of mixed breed
azma
quarter breed
melez (beyaz ile kızılderiliden doğan
breed of horses
hara
breed someone as a scholar
birini bilgin yetiştirmek
Verb
breed stock
sığır yetiştirmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.