correct

English-Turkish Translation

  1. Adjective sahih (outdated)
  2. düzeltmek, doğrulamak.
    Eyeglasses correct the vision.
  3. tashih/islâh etmek.
    The teacher corrected the examination papers.
  4. cezalandırmak, azarlamak, tekdir etmek.
    A mother should correct her children when they develop bad habits.
  5. gidermek, telâfi etmek.
  6. ayarlamak, aranan/standard koşullara uygun hale getirmek.
  7. doğru, tam, yanlışsız.
    a correct answer. It is correct that he was fired.
  8. uygun, münasip, dürüst, lâyık, şayanı kabul, yakışır.
    correct behavior/manners. It's not correct to
    speak while one's mouth is full.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be correct
doğru olmak Verb
be correct
haklı olmak Verb
find correct
doğru bulmak Verb
have proved correct
haklı çıkmak Verb
politically correct
politik olarak doğrucu Adjective
politically correct
politik doğrucu Adjective
prove correct
doğru çıkmak Verb
tested and correct
ayarlı
to correct
hizaya getirmek Verb
correct a manuscript
bir yazıyı düzeltmek Verb
correct a manuscript
yazıyı düzeltmek Verb
correct a manuscript
bir metni düzeltmek Verb
correct a mistake
yanlışı düzeltmek Verb
correct a mistake
bir yanlışı düzeltmek Verb
correct a proof
dizgi düzeltmek Verb
correct a statement
bir beyanı düzeltmek Verb
correct a statement
bir ifadeyi düzeltmek Verb
correct an account
hesabı düzeltmek Verb
correct an account
bir hesabı düzeltmek Verb
correct an amount
hesap tutarını düzeltmek Verb
correct an amount
bir hesap tutarını düzeltmek Verb
correct an error
hatayı düzeltmek Verb
correct an error
bir hatayı düzeltmek Verb
correct and clear
fasih
correct answer
doğru yanıt
correct calculation
doğru hesaplama
correct description
doğru tarif
correct dress
doğru kıyafet
correct information
doğru bilgi
Correct me if I'm wrong.
Yanlışsam düzeltin. Sentence
correct notice
makûl akid fesih vadesi Noun
correct someone for his faults
birinin hatalarını düzeltmek Verb
correct style
doğru üslup
correct sunnah
sahih sünnet Noun, Religion-Faith
correct the press
baskı provasını düzeltmek Verb
correct time
doğru saat
correct to a dot
tıpı tıpına doğru
correct usage
doğru kullanış
form a correct estimate of sth
bir şeyin doğru tahmininde bulunmak Verb
form a correct estimate of sth
bir şeyin doğru tahmin inde bulunmak Verb
give the correct time
saat ayarı vermek Verb
the correct card
doğru liste
the correct procedure
doğru yol
English-Turkish phrases from Zargan's own database