işinin normal gidişi gereği davranmak
Verb
rotasını değiştirmek
Verb
gidişatını değiştirmek
Verb
gideceği yolu saptamak
Verb
eski gidişatına devam etmek
Verb
olimpik yüzme havuzu
Noun, Sports
normal yoluna gitmek
Verb
yarı olimpik yüzme havuzu
Noun, Sports
kendi bildiği yolda gitmek
Verb
yeni bir seyir takip etmek
Verb
mahkemeden izin almadan taraflardan birinin dava dilekçesinde isteyerek yaptığı değişiklik
doğru yoldan ayrılmak
Verb
rotasından çıkmış olmak
Verb
çarpışma/ihtilâf yolu: değiştirilmediği takdirde çarpışması/ihtilâfa düşülmesi muhakkak olan seyir yolu
veya karşıt fikirler.
be on a collision course: (uçak/gemi) çarpışmaya doğru gitmek, kesin ihtilâfa yol açmak.
kredili ders
Noun, Education-Training
tecrit tabakası: nemin tuğladan geçmesini önleyecek malzeme.
Noun
tecrit tabakası: nemin tuğladan geçmesini önleyecek malzeme.
Noun
seçmeli ders
Noun, Education-Training
seçmeli ders
Noun, Education-Training
bir şeyi takip etmek
Verb
course ile ayni anlama gelir. golf alanı/sahası.
üniversite mezunu için kurs
lisansüstü ders
Noun, Education-Training
lisansüstü seviyesindeki ders
Noun, Education-Training
(uçak/gemi) büyük çember boyunca uçuş/sefer, yeryüzünde (havadan/denizden) bir noktadan ötekine en kısa yoldan gidiş.
şipşak kurs, az gayret gerektiren kolej/üniversite dersi.
Noun
(üniversitede) üstün ders, uzmanlık dersi: üstün başarılı öğrencilere mahsus ve bitirenlere şeref derecesi veren üniversite kursu.
Noun
şirket içinde verilen kurs
(büyük daire seyrinde) başlangıç rotası
Noun
mıknatıssal rota: mahallî manyetik meridyene göre belirlenen rota.
asıl yemek (ordövr veya tatlı değil). entrée.
Noun
ana yelken.
Noun, Maritime Traffic
bir güzergâh tespit etmek
Verb
kredisiz ders
Noun, Education-Training
engelli talim yeri, manialı talimgâh: hendek, duvar, çit vb. gibi aşılması gereken çeşitli engellerle dolu askerî talim alanı.
elbette, kuşkusuz, şüphesiz, muhakkak.
Adverb
doğal/tabiî olarak, tabiatiyle, beklendiği gibi.
Adverb
gerçekçi bir yol izlemek
Verb
gerçekçi bir tutumu olmak
Verb
eski bilgileri anımsayıp yenilikleri öğrenmek için yapılan çalışma
(US) bilgileri tazeleme kursu
bilimsel hazırlık dersi
Noun, Education-Training
zorunlu ders
Noun, Education-Training
normal seyrini izlemek
Verb
birbiri ardınca teorik ve uygulamalı ders.
(Br) büyükler için yıllık kurs
tez dersi
Noun, Education-Training
eğitim kursu (Kaynak:
CEDEFOP)
Noun, Education-Training
başka bir yol denemek
Verb
lisans dersi
Noun, Education-Training
lisans dersi
Noun, Education-Training
lisans seviyesindeki ders
Noun, Education-Training
kolay zafer kazanmak
Verb
akarsu yatağı
Noun, Geography
su yatağı
Noun, Geography
(politika) dolambaçlı yol
ders kredisi
Noun, Education-Training
ders notu
Noun, Education-Training
ders notu
Noun, Education-Training
başarı notu
Noun, Education-Training
ders yükü
Noun, Education-Training
ders programı
Noun, Education-Training
ders programı
Noun, Education-Training
ders çizelgesi
Noun, Education-Training
... konusunda taktik değiştirmek
Verb
... konusunda tavır değiştirmek
Verb
hayatın doğal akışı
Noun, Law