dialogue

English-Turkish Translation

  1. Noun, Language-Literature diyalog
  2. (karşılıklı) konuşma, söyleşme, iki veya daha fazla kimse arasında (veya roman/piyes şahısları arasında)
    konuşma, muhavere, mükâleme, tartışma.
    We had a short dialogue. An essay in the form of dialogue between two scientists.
  3. diyalog, (bilhassa siyasî konularda zıt görüşlü kimseler arasında anlaşmaya varmak amaciyle yapılan)
    görüşme, müzakere.
    At last there can be a reasonable dialogue between two leaders.
  4. konuşma şeklinde yazılmış edebî eser.
  5. karşılıklı konuşmak, muhavere/müşavere yapmak.
  6. konuşma/muhavere şekline sokmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

interfaith dialogue
dinler arası diyalog Noun, Religion-Faith
north-south dialogue
kuzey-güney diyaloğu
social dialogue
sosyal diyalog
social dialogue
toplumsal diyalog (Kaynak: CEDEFOP) Noun, Education-Training
dialogue des sourdes
katılanların birbirlerinin görüşlerine aldırmadığı bir tartışma
dialogue des sourdes
(Fr) sağırlar diyaloğu
dialogue editor
diyalog editörü Noun, Cinema
dialogue editor
diyalog montajcısı Noun, Cinema
they have suspended all dialogue with PLO
fkö ile bütün müzakereleri kestiler
English-Turkish phrases from Zargan's own database