dish out

  1. dağıtmak, vermek, tevzi etmek.
    dish out examination papers.
    dish out compliments: iltifat
    yağdırmak.
    dish out punishment: ceza vermek.
    He likes dishing out advice.
düşmanlarına pes dedirtmek Verb
sövüp saymak, haşlamak, azarlamak, ıslatmak, zılgıtı basmak, (sözle/dayakla vb.) cezalandırmak, hakkından
gelmek.
He likes to dish it out, but he can't take it: Başkasına sövüp sayar, kendine sövülmesine tahammül edemez.