dizi

Turkish-English Translation

  1. Noun, Algebra sequence
  2. form
  3. Noun series
  4. order
  5. row
  6. chain
  7. suit
  8. formation
  9. string
  10. layer
  11. bob
  12. range
  13. tail
  14. line
  15. gear
  16. battery
  17. succession
  18. file
  19. cluster
  20. configuration
  21. track
  22. bank
  23. progression
  24. queue
  25. tier
  26. coordinate
  27. thread
  28. linkage
  29. Noun alignment
  30. line-up
  31. strand
  32. ordination
  33. rank
  34. course
  35. skein
  36. strung
  37. lineup
  38. Information Technology array
  39. ordinal
  40. train
  41. stand
  42. catena
  43. tissue
  44. consecution
  45. (beads) string
  46. (mus) scale
  47. round robin
  48. arrayal
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hücre dizisi
cell line Noun, Biochemistry
abecesel dizi
alphabetic string
alfabetik dizi
alphabetical string
aritmetik dizi
arithmetical progression
aritmetik dizi
arithmetic progression
artan dizi
increasing progression
birbiriyle ilişkisi olan on adet çalışmadan oluşan dizi
dekalogy
eksilen dizi
decreasing progression
eş çarpanlı geometrik dizi
geometrical progression Noun, Mathematics
geometrik dizi
geometric progression Noun, Mathematics
geometrik dizi
geometrical progression Noun, Mathematics
heyecanlı dizi
cliffhanger
pembe dizi
soap opera Noun
tek dizi
indian file
uygulu dizi
harmonic progression
dizi analizi
sequence analysis Noun, Biochemistry
dizi dizi
lined up
dizi dizi
string together
dizi dizi
in rows
dizi dizi kitaplar
whole series of books Noun
dizi film
serial film
dizi film
TV series
dizi halinde
in series
dizi halinde dans figürü
phrase
dizi halinde radyoda ya da TV'de yayımlamak
to serialize Verb
dizi ile ilgili
sequential
dizi kabinli asansör
paternoster
dizi roman redaktörü
literary editor
dizi yayım
serial publication
bir dizi aşama ile hedefe ulaşma stratejisi
gameplan
bir dizi halinde
sequentially Adverb
bir dizi hizmetin tek paket halinde sunulması
one- stop
bir dizi kısa televizyon filmi
miniseries
bir dizi olayın ayrıntılı öyküsü
saga
bir dizi ölçmeler veya birbirleriyle bağlantılı hesaplarda
cumulative error
bir dizi özelliği üzerinde toplayan kişi ya da şey
epitome
bir dizi ya da grup mal
queue
geometrik dizi şeklinde
at an exponential rate Adverb, Mathematics
hamiline yazılı bir dizi kuponlu tahvil
coupon bond
herhangi bir dizi ya da gruplama
basket
nakit karşılığı ihraç edilen bir dizi hisseden biri
cash share
nakit karşılığı ihraç edilen bir dizi hisselerden biri
cash share
örnekleri bir dizi teste tabi tutmak
to put samples from through a seris of tests Verb
toplam maliyeti aynı olan bir dizi mallar karışımı
isocost
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir ipliğe ... şeylerin bütünü
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.