kalemini zehire batırmak
Verb
bir sözcüğün üzerini çizerek silmek
Verb
tükenmez dolmakalem.
ball point pen, ball pen, ball-point, biro ile ayni anlama gelir.
Noun
pergel: bir ucunda kalem bulunan bacakları yayla bağlı pergel.
Noun
tutuk evi, nezarethane, geçici cezaevi.
Noun
geçici olarak kalabalıklaşan yer.
Noun
(beyzbol) yedek oyuncu sahası.
Noun
insülin kalemi
Noun, Medicine
yazarken yapılan yanlışlar
ışık kalemi, bilgisayarlarda özellikle destekli tasarım alanında ekrandaki çizim üzerinde vb. değişiklik
yapmak üzere kullanılan yüksek duyarlıklı ışıklı elektrik kalemi.
Noun
(küçük çocuklar için) oyun kafesi
tüy kalem.
quill driver: yazar, muharrir, kâtip.
kolay verilen yazılı emir veya atılan imza
ABD'leri başkanının Kongre ya da Senato'ya danışmadan alabileceği karar
bir mektubu kaleme almak
Verb
mektup buu kaleme almak
Verb
yazı masası mürekkepli kalem takımı
takma ad, müstear isim.
Noun
mahlas
Noun, Language-Literature
müstear isim
Noun, Language-Literature
mektup arkadaşı, tanışmadan mektuplaşanlardan herbiri.
Noun
pen ile ayni anlama gelir. kalem ucu.
(bir kimseye bir hususta) acı şeyler yazmak, kaleminden zehir damlamak.
pen dipped in gall: zehirli
(zehir gibi acı şeyler yazan) kalem.
gitme telaşı içinde kalemini unuttu
yazmaya başlamak, kaleme sarılmak, kalemi eline almak.
eline kâğıt kalem almak
Verb
yazı yazmaya başlamak
Verb
kâğıt kaleme sarılmak
Verb