doctor

  1. doktor, hekim, dişçi, veteriner, baytar.
  2. herhangi bir bilim dalında doktorluk payesi almış kimse.
  3. (bkz: Doctor of the Church ).
  4. Machines düzelteç: makinede özel bir görev yapan, bilhassa otomatik süreçlerde raslanan kusurları düzelten düzen.
  5. (olta ile balık avlamada) yapay sinek.
  6. âlim, âllâme.
  7. hileli zar.
  8. usta, tamirci.
    a radio doctor/bicycle doctor.
  9. sağaltmak, tedavi etmek, doktorluk etmek.
    He feels he can doctor himself for just a common cold.
  10. ilâç vermek.
  11. onarmak, tamir etmek, çalışır hale getirmek, arızasını gidermek.
  12. bozmak, tahrif etmek, hile yapmak.
    He doctored the information on his passport. He was charged with
    doctoring the election results.
  13. gözden geçirmek, düzeltmek, islâh etmek.
    to doctor a play.
  14. ilâç almak, tedavi olmak.
Sınır Tanımayan Doktorlar Proper Name, Organizations
bir hekim olarak görev görmek Verb
hekime yardım etmek Verb
doktor bakımında olmak Verb
iş danışmanı
doktor çağırmak Verb
şirket doktoru
sıkıntıdaki bir şirketin yönetimini ve mali işlerini çözümlemek ve bunları başarılı kılmak için çağrılan danışman
doktora başvurmak Verb
doktora muayene olmak Verb
muayene olmak Verb
doktora derecesi
birinin doktor olduğunu söylemek Verb
göz doktoru Noun, Ophthalmology
fabrika doktoru
aile doktoru
aile hekimi Noun, Medicine
aile doktoru Noun, Medicine
doktor getirmeye gitmek Verb
uçan doktor: uçakla uzak bölgelere gidip hasta tedavi eden doktor.
hastalara uçakla giden doktor
hekim çağırmaya gitmek Verb
doktor olarak şöhret kazanmış olmak Verb
deli doktoru, akıl hastalıkları uzmanı. Noun
kardiyolog Noun, Medicine
kalp doktoru Noun, Medicine
kardiyoloji uzmanı Noun, Medicine
kalp hastalıkları uzmanı Noun, Medicine
ot hekimi: şifalı bitkilerle tedavi eden kimse. Noun
hastane hekimi
house physician Noun
(otel, kurum vb.) özel doktor, (hastahane vb.) daimî doktor. Noun
bir doktor sıfat ıyla
asistan doktor
hukuk doktorası yapmış kişi Noun, Law
kadın doktor
doktorluk yapma ruhsatı
doktorluk yapma ruhsatı
belediye hekimi
sosyal sigorta doktoru
sigorta teşkilatı doktoru
birini doktor diye yutturmak Verb
doktorculuk oynamak Verb
doktor geçinmek Verb
şarlatan hekim
doktorluk yapmaya izni olan doktor
doktor çıkmak Verb
aile doktoru
doktora başvurmak Verb
okul doktoru
senaryo doktoru Noun, Employment
bir doktoru görmek Verb
doktora gitmek Verb
doktor çağırtmak Verb
gemi doktoru
(a) dragonfly, (b) hellgrammite
akıl hocası
bir doktora başvurmak Verb
doktora gitme
doktor olmasını istedik
(ilkel kabilelerde) büyücü hekim, hastalıkları sihirbazlıkla iyileştirmeye çalışan kimse.
kadın doktor
manyetik bant üzerinde tahrifat yapmak Verb
nöbetçi doktor
Din Doktoru: geniş dinî bilgisi olan rahip. Noun
tıp doktoru
: doktor, doktora: toplumsal ve kuramsal bir bilim dalında doktora yapmış kimse veya yapılan doktora.
nöbetçi doktor
doktor randevusu Noun, Medicine
doktor faturası
doktor raporu
doktorluk payesi, doktora derecesi. Noun
doktor ücreti
doktor vizite ücreti
doktor raporu Noun
muayenehane
doktorun vizitesi
bir tıbbi vakada ikinci bir hekime başvurmak Verb
doktorun hizmetlerinden sarfınazar etmek Verb
reçete yazmak Verb
doktor çağırmak.
Lokman hekimin ye dediği.
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
bir doktorla konsültasyon yapmak Verb