sözcük dağarcığından silmek
Verb
borsa üyeliğini bırakmak
Verb
davasından vazgeçmek
Verb
Bu tavırları bırak!
Exclamation, Idioms
Bana tavır yapma!
Exclamation, Idioms
Surat etmeyi keser misin?
Exclamation, Idioms
ders ekleme ve bırakma
Noun, Education-Training
sürükle-bırak
Noun, Software
birşeyin peşini bırakmak
Verb
birşeyi kendi haline bırakmak
Verb
(elektrik) voltaj düşmesi
mektup bu gönderme adresi
dolandırılma, faka/tongaya basma, büyük kâr vaadine aldanarak varını yoğunu dolandırıcıya teslim etme.
Noun
bomba etkisi yapan bir haber vermek
Verb
davayı düşürmek
Verb, Law
davadan vazgeçmek
Verb, Law
topu kaçırmak
Verb, Baseball
topu yakalayamamak
Verb, Baseball
suçlamadan vazgeçmek
Verb
talep biten vazgeçmek
Verb
bir önergeyi geri çevirmek
Verb
farkında olmadan bir paket düşürmek
Verb
puan kaybetmek
Verb, Sports
birini bir daha görmemeye karar vermek
Verb
gitmek, gelmek, uğramak.
We dropped across to see him: Gidip onu gördük (Onu görmeye gittik).
He dropped across to see us: Bizi görmeye/ziyarete geldi.
çıpayı denize atmak
Verb, Maritime Traffic
demir atmak
Verb, Maritime Traffic
saplama kablo
Information Technology
asma tavan
Noun, Construction
suçlamaları düşürmek
Verb, Law
suçlamadan vazgeçmek
Verb, Law
koruyucu örtü: ev boyanırken mobilyaların kirlenmemesi için üzerlerine örtülen bez/kâğıt/muşamba vb.
Noun
damla bisküviti: yağlanmış tepsiye kaşıkla hamuru damlatıp fırınlayarak yapılan bisküvi.
Noun
inme perde, inerek kapanan perde.
Noun
katmayı iptal et
Information Technology
kalıpta/şahmerdanda dövme, sıcak basma.
Noun
kalıpta/şahmerdanda dövme, sıcak basma.
Noun
yere düşüp zıplayan topa vurma.
Noun
(açılır-kapanır) masa kanadı.
Noun
iletileri iptal et
Information Technology
(a) uyuyakalmak, (b) azalmak, düşmek, inmek.
Sales of houses have dropped off. (c) teslim etmek,
vermek, (d) uğramak, mola vermek.
I think I'll drop off at the grocery store.
birini gideceği yere bırakmak
Verb
toplumun dışında kalmak
Verb
toplumun dışına itilmek
Verb
toplumun parçası olmayı reddetmek
Verb
bırakılan nokta
Information Technology
kalıpta/şahmerdanda dövme, sıcak basma.
Noun
perakendeciye yollama/sevk(etme): faturası toptancıya kesildiği halde malı doğru perakendeciye yollama.
Noun
karşı sahada ağın dibine düşen top.
Noun
geçmeli tahta kaplama
Noun
birine bir satır yazıp atmak
Verb
birine bir iki satır mektup yazmak
Verb
iki satır yazıp atmak
Verb
açılır-kapanır masa: bir kenarı duvara menteşeli, açılıp kapanabilen masa.
Noun
rein
s: dizginleri salıvermek, vazgeçmek, oluruna bırakmak.
yüzüne gözüne bulaştırmak
Verb
gözlerini kaçırarak başını öne eğmek
Verb
gözlerini başka tarafa çevirmek
Verb
gözlerini başka tarafa çevirmek
Verb
birşeyi bilerek ağzından kaçırmak
Verb
birşeyi laf arasında söylemek
Verb
fonda etmek
Verb, Maritime Traffic