Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
elephant
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Zoology
fil
Noun
fil
(Elephantidae).
Asian elephant = Indian elephant
: Asya fili
(Elephas maximus).
African elephant
: Afrika fili
(Loxodonta africana).
Noun
white elephant
ile ayni anlama gelir. (a) beyaz fil, (b) gereksiz ve masraflı mülk, bir işe yaramayıp
başa dert olan mal, (c) külfetli mal, değerli fakat koyacak yer bulunamayan şey, elde bulundurulması güç olan ender raslanır kıymetli mal.
Noun
23"x28" (58.4x71 cm) boyutunda resim/yazı kâğıdı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
address the elephant
birfiil adreslemek
Verb
white elephant
elephant
ile ayni anlama gelir. (a) beyaz fil, (b) gereksiz ve masraflı mülk, bir işe yaramayıp
başa dert olan mal, (c) külfetli mal, değerli fakat koyacak yer bulunamayan şey, elde bulundurulması güç olan ender raslanır kıymetli mal.
white elephant
beyaz fil.
Noun
white elephant
masrafı çok, geliri/değeri az mal.
Noun
white elephant
imhası zor olan fuzulî eşya.
Noun
elephant apple
fil elması
(Feronia elephantum)
.
elephant foot
fil ayağı
(Testudinaria Elephantipes)
: G. Afrikada yetişen ve yerelmasına benzer yumru kökü yenilen
tırmanıcı bir bitki.
Hottentot's bread
ile ayni anlama gelir.
Noun
elephant gun
fil tüfeği: fil ve benzeri hayvanları avlamakta kullanılan büyük çaplı tüfek.
elephant seal
devayıbalığı
(Mirounga angustirostris)
: eskiden Kaliforniya kıyılarında yaşamış ve şimdi hemen
hemen soyu tükenmiş iri bir cins ayıbalığı.
Noun
elephant seal
eskiden Güney Yarımküresinde bol bol bulunan bir ayıbalığı türü
(Mirounda leonina).
Noun
elephant seal
deniz fili (Kaynak:
Evrim Çalışkanları
)
Noun, Biology
elephant's ear
filkulağı
(Colocasia antiquorum)
: yürek biçiminde geniş yapraklı süs bitkisi.
Noun
elephant's ear
iri begonya, geniş yapraklı bir begonya türü.
Noun
elephant's-foot
fil ayağı
(Testudinaria Elephantipes)
: G. Afrikada yetişen ve yerelmasına benzer yumru kökü yenilen
tırmanıcı bir bitki.
Hottentot's bread
ile ayni anlama gelir.
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.