Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
eminent
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
seçkin, üstün, mümtaz, güzide, büyük, yüksek mevki/rütbe sahibi.
eminent statemen.
Adjective
belirgin, açık, bariz, göze çarpan, şayanı dikkat.
eminent fairness.
Adjective
ünlü, meşhur.
The most eminent doctors treated the king in his ilness.
Adjective
yüce, ulu, yüksek, âli.
Adjective
çıkık, çıkıntılı, fırlak, (ileriye) fırlamış.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be pre eminent above all one's rivals
bütün rakiplerinin üstünde olmak
Verb
become eminent
parlamak
Verb
pre eminent
üstün
pre eminent
seçkin
eminent counsel
önemli avukat
eminent domain
kamulaştırma yetkisi, istimlâk hakkı.
eminent domain proceedings
(US) kamulaştırma formaliteleri
Noun
eminent services
üstün hizmetler
Noun
eminent statesman
büyük devlet adamı
eminent success
büyük başarı
purchase of privately owned movables under eminent domain
istimval
take land by eminent domain
(US) kamulaştırma amacıyla bir araziye el koymak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.