entrant

English-Turkish Translation

  1. Noun giren (kimse).
  2. Noun müntesip: bir mesleğe yeni giren/başlayan/intisap eden kimse.
    They are now accepting women as entrants
    to the government service.
  3. Noun yarışmacı, müsabık, aday, namzet, yarışa/müsabakaya giren (insan/hayvan).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

new entrant
firma yeni hisse senetleri Noun
potential entrant
fiyatta küçük bir artış olması ya da giriş zorluklarının azalması durumunda bir piyasaya girmeye hazır bekleyen bir örgüt
entrant into a profession
işin acemisi
English-Turkish phrases from Zargan's own database