exactly

Adverb kesinlikle, kat'iyetle, kesin/kat'î olarak.
Adverb tamamıyla, tamamen, tam, tamı tamına, dakik olarak.
The train arrived exactly at 9 o'clock, neither
earlier, nor later. The doctor told him not to smoke, but he did exactly the opposite.
Adverb aynen, tıpatıp, doğru olarak, dosdoğru, yanlışsız/hatasız olarak.
Tell me exactly where she is.
Adverb (birisinin sözünü tasdik/teyit için) tamam, çok doğru, tamamıyla haklısınız, aynen öyle.
“We need
a drink.” “exactly! Let's have one.”

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

know exactly

tam olarak bilmek Verb

not exactly

(a) pek/okadar … değil, hakikatte/aslında … değil.
We're not exactly diving fast: Okadar hızlı

sürmüyoruz.
She's not exactly stupid, but … : Aslında aptal değildir ama … (b) (cevap olarak) pek öyle değil.

there ! now ! exactly

hah

exactly (the same

tıpkı

exactly alike

özdeş

saying or doing exactly the right thing

isabet

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish