excited

  1. Adjective heyecanlı, heyecanlanmış, heyecana kapılmış, coşkun, coşmuş.
    He was so excited he couldn't sleep.

    to get excited: heyecanlanmak, telâşlanmak, heyecana/telâşa kapılmak.
    Don't get excited! Sakin ol! Telâşlanma!
    to make excited gestures: heyecanlı/telâşlı hareketler yapmak.
  2. Adjective hareketli, canlı, çevik, yerinde duramayan.
  3. Adjective uyarılmış, uyarık.
    excited electron: uyarık eksicik.
azmak Verb
heyecanlanmak Verb
uyarık hal: nicemsel bir yapıda taban düzeyinden yüksek erke düzeyi. Noun
azdırılmak Verb
huylanmak Verb