maruz kalınan kredi riski
Noun, Banking
bu varlıkların değeri yabancı ülkenin parasıyla orantılı olması nedeniyle risk doğar
bir dış ülkede aktif varlıklar bulundurmanın riski
bir reklamın boyutu veya süresinin ya da tekrar sıklığının gazete okuyucusu
televizyon seyircisi vb'nin bilincinde etki uyandırma derecesi
Noun
tehlikeli hava şartlarına maruz kalarak ölmek
Verb
(yanlışlıkla bir negatife) iki resim çekme.
üstüste çekilmiş iki resim.
(kasten) ayıp yerlerini (topluma) gösterme/teşhir.
en geniş çapta ürün dağıtımı ve perakende satışları teşvik çalışmalarıyla birlikte yoğun reklam kampanyası uygulaması
bir reklamın duyulması ya da görülmesi beklentisi
bir brokere şirketin performansı ile orantılı yüksek bir maaş ödeniyorsa ve bu kişi şirket hisselerinin
önemli bir bölümüne de sahipse
riske aşırı açık olma durumu
işlerin kötü gitmesi olasılığına karşı bu kişi aşırı risk almış demektir
ciddi olmakla beraber katastrofik niteliği olmayan olaylardan ileri gelen riziko
havacılık sigortasında kullanılan bir terim olup
suçunu açığa çıkarmakla birini tehdit etmek
Verb
(yangın sigortası) hasar ihtimaline maruz kalma
ışıkölçer, poz ölçeği, pozmetre.
Noun
ışıkölçer
Noun, Photography
bir suikastin açığa çıkarılması
gereksiz yere gönüllü olarak kendini tehlikeye atma
Noun