exude

  1. Verb sız(dır)mak, terle(t)mek, (ter vb. gibi) gözenekten çık(ar)mak.
    Sweat exudes from the skin.
  2. Verb yaymak, neşretmek, (etrafa) saçmak, (fazlasıyla/bol bol) vermek/göstermek.
    She exudes charm: Etrafını
    büyülüyor (halinden kibarlık/zarafet akıyor).
    She's always friendly; she simply exudes good nature.
    He exudes conceit (from every pore): Azametinden yanına varılmıyor.
terlemek Verb