Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
filled
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
dolu
dolgun
dolmuş
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be filled
dolmak
Verb
gold filled
altın dolgulu
gold filled
altın kaplama
not filled
boş
not filled
doldurulmamış
remain to be filled
henüz işgal edilmemiş bulunmak
Verb
vacant post awaiting to be filled
kadro açığı
filled field
sürülmüş alan
filled gold
kaplama altın: pirinç veya başka bir alaşım üzerine kaplanmış ve ağırlığın en az 1/20 sini oluşturan
altın.
rolled gold
ile ayni anlama gelir.
Noun
filled gold
altın kaplama.
filled milk
katışık süt: yağı alınarak bitkisel yağ eklenmiş süt.
Noun
filled orders
yerine getirilmiş siparişler
Noun
filled orders
yerine getirilen siparişler
Noun
filled to capacity
ağzına kadar dolu
filled to the brim
ağzına kadar dolu
filled up
dolu
filled up
komple
filled up
(araba) dolu benzin deposu
Noun
filled with smoke
dumanlı
(place) filled with obstacles or obstructions
manialı
be filled up
doyurulmak
Verb
be filled with a feeling of tenderness
rikkate gelmek
Verb
be filled with air
şişirilmek
Verb
be filled with harmful ideas
zehirlenmek
Verb
be filled with passion for sb
biri için büyük aşk duymak
Verb
be filled with smoke
dumanlanmak
Verb
become filled with air
şişmek
Verb
become filled with distress
büyük kedere gark olmak
Verb
being filled up
dolma
eyes filled with tears
yaşlı gözler
Noun
have something filled or filled out
doldurtmak
Verb
incised design filled with niello
savat
place filled with ruins
harabelik
prepared or filled with ground meat
kıymalı
smoke filled room
sigara dumanı kaplı oda (politik entrika ve hilenin döndüğü yer
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.