Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
glide
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kayma(k), kayıp gitme(k), (kanat çırpmadan) uçma(k), süzülme(k).
The boat glided over the river. Birds,
ships, dancers and skaters glide.
glide along/away/by
: (farkedilmeden/yavaş yavaş) geçmek, geçip gitmek, akmak.
The years glided past.
glide in/out/along
etc.
: sessizce/görünmeden hareket etmek.
Fish were gliding about in the lake.
Aviation
(a) motor gücünü azaltarak inişe geçmek, süzülmek, (b) plânör uçurmak.
Music
ara vermeden bir notadan ötekine geçmek.
kayar gibi dansetme, bu tür dans.
Phonetics
(a) yarımses, (b) geçiş sesi, iki heceyi birbirine bağlayan ses:
quiet
sözcüğünde
i
ve
e
arasındaki
y
sesi gibi.
sığ/sakin akarsu.
Metallurgy
(bkz:
slip
)
2
(14).
Music
(bkz:
slur
) (5a).
slip
ile ayni anlama gelir. akma, makaslama etkisi sonucunda maden kristalinin bir parçasının
öbür parçaya göre plastik deformasyonu.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
glide into bad habits
kötü alışkanlıklar edinmek
Verb
glide landing
süzülerek inme
glide over the difficult passages
güç devreleri atlatmak
Verb
glide past
(yıl) geçip gitmek
Verb
glide path
(uçak) iniş yolu.
glide slope
(uçak) iniş yolu.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.