hare

English-Turkish Translation

  1. Noun, Zoology yabani tavşan
  2. Noun, Zoology (yabanî) tavşan
    (Lepus Leporidae). (ilgili sıfat:
    leporine).
    mountain-hare: kar tavşanı.
  3. Noun (tavşan-tazı oyununda) kovalanan oyuncu.
  4. Verb : tüymek, tavşan gibi hızla koşmak/kaçmak, tabanları yağlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

sea hare
deniz tavşanı Noun, Zoology
as mad as a march hare
zırdeli
Belgian hare
Belçika tavşanı
(Oryctolagus cuniculus): kızıl kahverengi tüylü, iri bir evcil tavşan.
jugged hare
tavşan yahnisi: toprak güveçte pişirilmiş tavşan eti. Noun
little chief hare
ıslıklı tavşan
(Ochotona princeps): Kayalık Dağlarda yaşayan kısa kulaklı, kısa bacaklı, kuyruksuz DEVAMINI OKU
tavşan.
pika, cony ile ayni anlama gelir. GİZLE
Noun
mad as a March hare
son derece ürkek/vahşi.
rabbit or hare
tavşan
snowshoe hare
kar tavşanı
(Lepus americanus). K. Amerikada yaşayan geniş ayaklı, tüyleri kışın beyaz yazın kahverengi DEVAMINI OKU
olan bir tür tavşan. GİZLE
start a hare
(a) avlamak için) tavşanı yuvasından kaçırmak, (b) konudan uzaklaştırıcı fikir ortaya atmak.
swamp hare
bataklık tavşanı
(Sylvilagus aquaticus).
hare and hounds
tavşan-tazı oyunu.
hare brained
(plan , tasarı , vb) aptalca
hare brained
kuş beyinli
hare brained
(insanlar) kafasız
hare brained
sersemce
First catch your hare (and then cook it)
Ayıyı vurmadan postunu satma.
Run like a hare!
Var kuvvetinle koş!
run with the hare and hunt (ride) with the hounds
Tavşana kaç, tazıya tut demek.
Run with the hare and hunt with the hounds
Tavşana kaç, tazıya tut demek. (Zıt iki fikrin ikisini de kabul etmek).
to run with the hare and hunt with the hounds
tavşana kaç tazıya tut
The Hare and the Tortoise
Tavşan ile Kaplumbağa Proper Name, Language-Literature
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. wave
  2. moiré
  3. (cloth) watered
  4. mottled
  5. moiréd cloth
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

hâre
marbling
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bâzı eşyâların üstünde görülen ve dalgalanıyormuş ... çizgiler ve dalgalar, meneviş
  2. bk. hârâ
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun