yüksek mevki ie çıkmak
Verb
yüksek mevkie çıkmak
Verb
(US) lise mezunu olmak
Verb
yüksek seviyeli biri olmak
Verb
yüksek mertebede olmak
Verb
yüksek fiyat ödemeye hazır olmak
Verb
yüksek fiyata satın almak
Verb
üstüne büyük risk almak
Verb
fiyat düzeyi yüksek olmak
Verb
yüksek fiyatta olmak
Verb
yüksek bir kira elde etmek
Verb
biri için büyük saygı beslemek
Verb
yüksek fiyat istemek
Verb
yüksek fiyat elde etmek
Verb
(US) bir liseden mezun olma
çok para sarf ederek eğlenmek
Verb
biri hakkında çok iyi düşünmek
Verb
bir firmanın yüksek itibarı
yüksek mevkide olmak
Verb
yüksek rütbeli olmak
Verb
kayıp bir vasiyetnameyi köşe bucak aramak
Verb
henüz çok küçükken, küçüklüktenberi, boyu bir karış iken.
I've kown Mary ever since she was knee high to a duck: Mary'yi ta çocukluğundan beri tanırım.
henüz çok küçükken, küçüklüktenberi, boyu bir karış iken.
I've kown Mary ever since she was knee high to a duck: Mary'yi ta çocukluğundan beri tanırım.
(fiyatlar) yeniden fırlamak
Verb
sosyetede yüksek yeri olmak
Verb
yüksek toplumsal bir mevkii olmak
Verb
hizmetlerine yüksek değer biçmek
Verb
yüksek fiyata erişmek
Verb
yüksek randıman standardına erişmek
Verb
yüksek zekâ testinde yüksek puan tutturmak
Verb
bir şeye yüksek fiyat koymak
Verb
yüksek iş ahlakı standardı tespit etmek
Verb
bir şeye yüksek değer vermek
Verb
zamanına fazla değer vermek
Verb
bir şeye çok değer vermek
Verb
birinin tavsiyesine çok değer vermek
Verb
bir şeye değer biçmek hizmetlerine yüksek değer biçmek
Verb
bir binaya yüksek değer biçmek
Verb
mallara aşırı yüksek değer biçmek
Verb
bir şeye aşırı yüksek değer vermek
Verb
yüksek faiz ödemek zorunda olmak
Verb
dönemeçleri yüksek süratte almak
Verb
yüksek bir kira elde etmek sözleşme kirası
keyfî bir şekilde, keyfince, diktatörce, zorbalıkla, kaba güçle.
(a) kendince, keyfî, indî, karakuşî, (b) tepeden bakarak, üstünlük/âmirlik taslayarak.