vatandaşlığını kabul ettiği memleket
tayini sınavları geçmesine bağlı
vatandaşlığına girdiği ülke
söylediği tam sözler
Noun
cenapları, hazretleri, haşmetmeap (kendini büyük görenler için alay yollu kullanılır).
How is his nibs today? Haşmetmeap bugün nasıllar?
hazretleri (Papazlara hitapta kullanılır).
Haşmetmeap, Majeste, Kral Hazretleri.
birini kaderine terk etmek
Verb
birinin haklarını kısıtlamak
Verb
birinin masraflarını tazmin etmek
Verb
kollarını göğsünde kavuşturmuş
birine sorumluluklarını hatırlatmak
Verb
idam talebiyle yargılanmak
Verb
birinin aklını başına getirmek
Verb
kendi dediğine bakılacak olursa
birini heyecanlandırmak
Verb
saatini temizleme (bir rakibe karşı sağlanan tartışılmaz kesin zafer
kendi çöplüğünde öten horoz
birinin ifadesini doğrulamak
Verb
yüzüne karşı söylemek
Verb
birinin ümitlerini kırmak
Verb
birini vatandaşlığından mahrum etmek
Verb
birini vatandaşlıktan çıkarmak
Verb
birini mevkinden almak
Verb
birinin pasaportuna el koymak
Verb
birinin pasaport una el koymak
Verb
birini üvanından mahrum etmek
Verb
birinin silahını elinden almak
Verb
birini yemininden ibra etmek
Verb
birini işinden çıkarmak
Verb
birini mevkiinden uzaklaştırmak
Verb
birinin malını mülkünü elinden almak
Verb
Herkesin zevki kendine., Zevkler ve renkler tartışılmaz.
Sentence, Idioms
birini derslerini çalışmaya teşvik etmek
Verb
bir kimseye sonsuz serbestlik vermek, istediğini yapmasına izin vermek.
give a horse his head: dizginleri boşaltmak.
birinin işine son vermek
Verb
birine güle güle demek
Verb
birine ilacını vermek
Verb
(birisini evinden) kovmak.
çağının en önemli şahsiyeti
birine evine kadar eşlik etmek
Verb
birinin yerine kadar gitmesine yardım etmek
Verb
(onun) ne mal olduğunu bilirim.
birinin konuşmasını kesmek
Verb
birini hareketlerine göre yargılamak
Verb
birini yerinden oynatmamak
Verb
birini dilediğini yapması için kendi haline bırakmak
Verb
birini mevkiinde tutmak
Verb
birinin dilini çözmek
Verb
birinin maaşını azaltmak
Verb
/
woman of her word: sözünün eri.
I am a man of my word: Sözümün eriyim; söz bir Allah bir.
kendi talebi üzerine
Adverb
birini parasından yoksun kılmak
Verb
birine zahmeti karşılığında ödemede bulunmak
Verb
birine planını değiştirmek
Verb
birinin zahmetinin karşılığını vermek
Verb
birine malını iade etmek
Verb
birine haklarını vermek
Verb
birinin zararıni ödemek
Verb
birine haklarını iade etmek
Verb
birini işinden almak
Verb
birinin hizmetlerinin karşılığını vermek
Verb
birine en çok kötü yanından bakmak
Verb
birini işine karıştırmamak
Verb
birine kendi işine bakmasını söylemek
Verb
mali bakımdan belini doğrultmak
Verb
sağlığına yeniden kavuşmak
Verb
birinin mali bakımdan belini doğrultmak
Verb
malını çocuklarına bırakmak
Verb
birine haddini bildirmek
Verb
birine oturduğu yeri göstermek
Verb
birine yerini göstermek
Verb
birinin maskesini düşürmek
Verb
birinin mevkiini elinden almak
Verb
birinin yerine geçmek
Verb
birini yürüyüşünden tanımak
Verb
onun müdahalesi sayesinde
asli fail (suçu işleyen kişi) ve ortakları
Noun
birinin hakkını elinden almak
Verb
birini bitap düşünceye dek gezdirmek
Verb