an impossible person. His bad temper makes life impossible for all the family : Onun huysuzluğu bütün aileye hayatı cehennem ediyor.
You're impossible! Senden illallah!
You're the most impossible person I've ever met: Senin gibi çekilmez birine rastlamadım.
It's an impossible situation: Bu duruma tahammül edilemez (Bu, içinden çıkılmaz/müşkül bir durumdur).
GİZLE