layer

English-Turkish Translation

  1. Noun, Textile Industry tabaka
  2. katman, tabaka, kat, katmer.
    two layers of paint: iki kat boya.
  3. yeryüzü tabakası.
    alternating layers of basalt and sandstone.
  4. koyan/yatıran/sofra kuran/dizen/düzenleyen vb. kimse.
  5. yumurtlayan.
    a good layer: çok yumurtlayan tavuk.
  6. daldırma (fidan).
  7. katmanlaş(tır)mak, tabakalaş(tır)mak, tabaka teşkil etmek, katmerlen(dir)mek, tabakalara ayrılmak.
  8. (fidanı) daldırmak, daldırma fidan yetiştirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

layering
ayrıştırma Noun
a good layer
bol yumurta yumurtlayan tavuk
active layer
yazın buzu çözülen toprak tabakası.
boundary layer
sınır katmanı: akan sıvının boru kenarına yapışım
(adhesion) ve ağdalık
(viscosity) yüzünden
yapışıp hemen hemen hareketsiz olan kısmı.
buttom layer
alt tabaka
F layer
F tabakası: iyonosferin en yüksek ve iyon yoğunluğu en fazla olan tabakası (gece oluşur). Noun
F layer
çürüyen bitki kalıntılariyle kaplı orman toprağı. Noun
friction layer
surface boundary layer.
germ layer
özkatman: dölütü oluşturan üç göze katmanından herbiri. ectoderm, entoderm, mesoderm Noun
ground layer
surface boundary layer
Heaviside layer
Heaviside tabakası, E tabakası: yerden ≈ 100 km yüksekte bulunan alt iyonosfer tabakası. Nisbeten alçak
frekanslı radyo dalgalarını yansıtır.
E layer, Kennelly-Heaviside Layer ile ayni anlama gelir.
Noun
ice layer
buz tabakası Noun
Malpighian layer
Malpighi katmanı: üstderinin yumuşak alt tabakası.
mine layer
mayın dökücü
mine layer
mayın gemisi
ozone layer
ozonosphere
ozone layer
ozon tabakası Noun, Environment-Ecology
surface boundary layer
yüzeykatman: yeryüzünü saran kalınlığı 100 m.'den az hava tabakası.
surface layer, friction layer,
ground layer ile ayni anlama gelir.
Noun
tax layer
vergi tarh eden
layer cake
katmerli pasta, kat kat kremalı pasta.
one layer of sth
yalınkat
second layer treaty
ek reasürans sözleşmesi
English-Turkish phrases from Zargan's own database