lord

English-Turkish Translation

  1. Noun hükümdar, hâkim, başkalarına hükmeden kimse.
  2. Noun mal sahibi.
  3. Noun (mesleğinde) önder.
    one of the great lords of banking.
  4. Noun derebeyi, beylerbeyi, tımar/zeamet sahibi.
  5. Noun efendi, lord (unvan).
  6. Noun (a) Lord: büyük makam sahiplerine verilen unvan. (Türkçedeki Sayın karşılığı).
    Lord Mayor of London:
    Sayın Londra Belediye Başkanı. (b) Piskoposlara takılan unvan.
    Lord Bishop of Durham. (c) marki, kont, vikont vb. ne gayrıresmî takılan unvan.
    Earl Kitchener yerine
    Lord Kitchener gibi.
  7. Noun Rab, Tanrı, Allah.
    Lord bless me! Aman ya Rabbi!
    Lord (only) knows: Allah bilir.
    Lord
    knows where I left my bag.
    The Lord knows how: Nasıl olduğunu ancak Allah bilir.
    Lord have mercy = Lord bless me/my soul: Allahım sen koru/Allahım sana sığındım/Allaha emanet.
  8. Noun Hz. İsa.
    Our Lord: Efendimiz/Rabbimiz/Hz İsa.
    In the year of our Lord: Hz. İsa devrinde/zamanında.
  9. Noun, Astrology etkin gezegen, hâkim seyyare.
  10. Noun zevç, koca (şimdi mizahî anlamda kullanılır).
    one's lord and master: koca, zevç.
  11. Exclamation Allahım! Aman Allah! Yarabbi! (hayret, şaşkınlık, hayranlık, korku vb. ifade eder).
    O Lord: Yarabbi!

    Good Lord! Allah Allah! Yok canım! Deme Allahaşkına!
    Lord, what a beautiful day!
  12. Intransitive Verb
    lord it: büyüklük taslamak, tahakküm etmek, tepeden bakmak, kibir/azamet göstermek.
    to lord
    it over someone: birisine tahakküme kalkışmak.
    He lords it over his friends.
    I will not be lorded over: Bana kimse tahakküm edemez.
  13. Intransitive Verb lord yapmak, lord unvanı vermek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

feudal lords
derebeyleri Noun, Sociology
(Hıristiyanlıkta Tanrı'ya verilen adlardan biri) my Lord
lord um !
drunk as a lord
zilzurna sarhoş.
feudal lord
derebeyi
feudal lord
feodal bey Noun, History
First Lord
Birinci Lord, başkan, büyük bir devlet dairesinin başı.
First Lord of the Admiralty: Amirallik Dairesi Başkanı. Noun
First Sea Lord
büyükamiral
liege lord
derebeyi, metbu, kendisine uyruk olunan kimse.
live like a lord
Bey/lord gibi yaşamak.
mesne lord
(eski İngiliz yasasında) aracı lord, derebeyliğin baş lorduna bağlı lord.
o my God ! O Lord
ya rabbi
possessory lord
zilyet
press lord
gazete kralı
swear like a lord
sövüp saymak.
the Lord
rab
treat like a lord
paşa gibi ağırlamak.
treat someone like a lord
birine lord muamelesi yapmak Verb
lord advocate
(Iskoçya) savcı
lord cairn's act
taraflardan birine belirli bir davranışta bulunmadığı takdirde tazminat ödetmek için adalet ve eşitlik
kuralları uygulayan mahkemeye yargı hakkı tanıy
lord campbell's act
bir haksız fiil ya da ihmalin neden olduğu bir ölüm durumunda dava açma hakkı tanıyan 1846 tarihli İngiliz yazılı kanunu
Lord Chamberlain
(İngilterede) baş mabeyinci. Noun
Lord Chancellor
(İngilterede) Lordlar Kamarası Başkanı ve Adalet Bakanı. Noun
lord chesterfield's act
Gregoryen takviminin kabulüne ilişkin 1751 tarihli İngiliz yazılı kanunu
Lord Chief Justice
(İngilterede) Yargıtay Başkanı Noun
lord cranworth's act
genelde sözleşme veya tayin üzerine sahip oldukları yetkileri kendilerine vererek kayyumların ve rehin
alan kişilerin işlevlerini kolaylaştıran 1968 t
lord denman's act
bir cürme iştirak eden kişi veya kişilerin tanıklık etmesine izin veren 1843 tarihli İngiliz yazılı kanunu
Lord High Chancellor
(İngilterede) Lordlar Kamarası Başkanı ve Adalet Bakanı. Noun
lord justice
yargıtay hakimi Noun, Law
Lord love you!
Ne münasebet!
lord lyndhurst's act
aralarında belirli ilişki dereceleri olan kişilerin evliliklerini geçersiz kılan İngiliz yazılı kanunu
lord mayor
(Br) Londra gibi büyük şehirlerin belediye başkanı
lord of bedchamber
kralın/kraliçenin özel hizmetlerine bakan asilzade.
Lord of hosts
Cenabı Allah, Tanrı. Noun
Lord of Misrule
(eskiden İngilterede saray ve asilzade konaklarında) Noel şenlikleri başkanı (şenlikleri düzenleyip yöneten). Noun
Lord Privy Seal
Has Mühürdar, Ferman Mühürü Emini.
Lord Spiritual
Ruhanî Lord: Lordlar Kamarasına mensup (baş) piskopos. Noun
Lord Temporal
Lordlar kamarasının papaz olmayan üyesi. Lord Spiritual
lord tenderton's act
ticari garantilere ilişkin dolandırıcılıklar hakkındaki kanun ilkelerini manevi bir teminat beyanı durumundaki
sorumluluğa teşmil eden 1828 tarihli İn
Lord's Day, the
Pazar günü. Noun
Lord's Prayer, the
İsa'nın öğrettiği dua:
Our Father diye başlar. Noun
Lord's Supper, the
Aşaî Rabbanî âyini. Noun
Lord's Supper, the
Last Supper. Noun
Lord's Table, the
Aşaî Rabbanî masası. Noun
dine with lord humphrey
aç kalmak Verb
first lord of the admiralty
Deniz Bakanı
first lord of the admiralty
(Br) Deniz Kuvvetleri Bakanlığı
first lord of the treasury
(Br) Birinci Hazine Lordu
The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring
Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği Proper Name, Cinema
The Lord of the Rings: The Return of the King
Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü Proper Name, Cinema
The Lord of the Rings: The Two Towers
Yüzüklerin Efendisi: İki Kule Proper Name, Cinema
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. lord
  2. seignior
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

lord um !
(Hıristiyanlıkta Tanrı'ya verilen adlardan biri) my Lord
birine lord muamelesi yapmak
to treat someone like a lord Verb
birini lord yapmak
to raise someone to the peerage Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database