mücadele

Turkish-English Translation

  1. conflict
  2. struggle
  3. encounter
  4. controversy
  5. contest
  6. battle
  7. warfare
  8. tilt
  9. Noun contention
  10. strife
  11. fray
  12. toil
  13. tussle
  14. hassle
  15. belligerence
  16. mart
  17. war
  18. wrestle
  19. contestation
  20. fight
  21. combat
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

fikir mücadelesi
debate
hayat mücadelesi
struggle for life
hayat mücadelesi
battle of life
hukuk mücadelesi
legal struggle Noun, Law
iç politika mücadelesi
domestic struggle
iktidar mücadelesi
power struggle Noun, Politics-Intl. Relations
iktidar mücadelesi
struggle for power
iş mücadelesi
business struggle
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele (KOM)
anti-smuggling and organized crime Noun, Public Administration
karapara aklama ile mücadele
anti-money laundering Noun, Banking
kudret mücadelesi
rat race
nefis fsi mücadelesi
inner struggle
ödül mücadelesi
prize fight
özgürlük mücadelesi
fight for freedom Noun, Politics-Intl. Relations
rekabet mücadelesi
competitive struggle
seçim mücadelesi
election fight
seçim mücadelesi
election contest
seçim mücadelesi
electoral contest
sınıf mücadelesi
class war
sınıf mücadelesi
communist class struggle
Terörizmle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi
Centre of Excellence - Defence Against Terrorism Proper Name, Politics-Intl. Relations
terörle mücadele (TEM)
anti-terror Noun, Public Administration
topyekun mücadele
all-out fight Adjective
varoluş mücadelesi
struggle for existence
vergi mücadelesi
tax battle
vicdan mücadelesi
conflict of conscience
... ile mücadele
the fight against ... Noun
açıktan açığa mücadele
stand-up fight
adli mücadele
judicial comity
böcekle mücadele
pesticide blitz
bütüncül mücadele
holistic fight Noun
devam eden mücadele
running battle
ekonomik mücadele
economic battle
ekonomik mücadele
economic struggle
enflasyon ile mücadele
inflation fighting
haklı mücadele
rightful cause Noun
haşaratla (zararlılarla) mücadele
crop dusting
hastalıklara karşı mücadele
war against diseases
hukuki mücadele
legal struggle Noun, Law
iki aday arasında doğrudan mücadele
straight fight Politics-Intl. Relations
ilkeler uğruna verilen mücadele
fight for the good
ırklararası mücadele
interracial strife
istihbarat ve terörle mücadele
intelligence and anti-terrorism Noun
Milli Mücadele
War of Independence Proper Name, History
önleyici terörle mücadele
preventive anti-terrorism Noun, Public Administration
örgütlü suçla mücadele
fight against organized crime Noun, Criminal Law
politik mücadele
political struggle Noun, Politics-Intl. Relations
rakipler arasında mücadele
interference with competitors
rüşevtle mücadele
bribery prudence Noun
sert mücadele
agony
sıkı mücadele
unhill struggle
silahlı mücadele
armed struggle Noun, Politics-Intl. Relations
siyasal mücadele
political struggle Noun, Politics-Intl. Relations
siyasi mücadele
political struggle Noun, Politics-Intl. Relations
suç ile mücadele
suppression of crime
terörle mücadele
counter-terrorism Noun, Criminal Law
yoksullukla mücadele
struggle with poverty
yoksullukla mücadele
struggle for poverty
zararlılara karşı mücadele
pest control
mücadele ...
foughten
mücadele alanı
front
mücadele alanı
arena
mücadele dolu
fighting Adjective
mücadele etmek
to wrestle Verb
mücadele etmek
to stand up Verb
mücadele etmek
to war Verb
mücadele etmek
to struggle Verb
mücadele etmek
to fight Verb
mücadele etmek
to contend with Verb
mücadele etmek
to buffet Verb
mücadele etmek
to campaign Verb
mücadele etmeye devam etmek
to struggle on Verb
mücadele etmeye devam etmek
to struggle along Verb
mücadele fonu
fighting fund
mücadele gücü
resilience Noun, Psychology
mücadele halindeki koalisyon
coalition in fighting
mücadele ruhlu kişi
fighter
mücadele vermek
to struggle Verb
(savaş , mücadele , tartışma) sürdürmek
to wage Verb
(sendika) mücadele fonu aidatı
fund contribution
bir dava hakkında sonuna kadar mücadele etmek
to fight a case to find judgment Verb
bir etkiye karşı mücadele etmek
to counteract an influence Verb
bir hastalıkla mücadele etmek
to fight back a disease Verb
bir rekabetle mücadele etmek
to contend with competition Verb
bir şeyle mücadele etmek
to fight one's way at sth Verb
bir sorunla mücadele etmek
to grapple with get down to a problem Verb
biriyle kesin sonuç alıncaya kadar mücadele etmek
to have a tilt with sb Verb
birşey için mücadele etmek
to struggle for something Verb
birşey uğruna mücadele etmek
to struggle for something Verb
birşeye karşı mücadele etmek
to struggle against something Verb
birşeye karşı mücadele vermek
to struggle against something Verb
birşeyin kontrolünü ele almak için mücadele etmek
to dispute something Verb
birşeyle mücadele etmek
to struggle against something Verb
birşeyle mücadele etmek
to stand out against something Verb
birşeyle mücadele etmek
to contend with something Verb
büyük handikapa karşı mücadele etmek
to fight against heavy odds Verb
daha düşük vergi için mücadele etmek
to fight for lower taxes Verb
ekonomik krizle mücadele etmek
to fight against recession Verb
enflasyon güçleriyle mücadele etmek
to grapple with inflationist forces Verb
enflasyon ile mücadele etmek
to battle inflation Verb
enflasyon ile mücadele etmek
to battle against inflation Verb
enflasyon mücadele etmek
to grapple with inflation Verb
enflasyonla mücadele etmek
to fight against inflation Verb
enflasyonla mücadele uygulamaları
hold the line Noun
eşit haklar için mücadele etmek
to fight for equal rights Verb
gürültü ile mücadele derneği
society for noise abatement
haşaratla (zararlılarla) mücadele uçağı
crop duster
hayatta kalmak için mücadele etmek
to struggle for survival Verb
hayatta kalmak için mücadele etmek
to struggle for life Verb
her karış toprak için mücadele vermek
to dispute every inch of the ground Verb
iktidar için mücadele etmek
to contend for power Verb
iktidar için mücadele etmek
to struggle for power Verb
iktidarı ele geçirmek için mücadele etmek
to struggle for power Verb
ilerlemek için mücadele etmek
to struggle Verb
iyi mücadele edildiği takdirde başarı şansı
fighting chance
kadere karşı mücadele etmek
to fly in the face of providence Verb
kaybedilmiş bir dava için mücadele etmek
to fight a loosing battle Verb
kontrolü ele almak için mücadele etmek
to dispute Verb
kovalamaca sırasındaki mücadele ve dövüş
running fight
nüfuz sahibi olmak için mücadele etmek
to struggle for influence Verb
otlara karşı mücadele ilacı
poison for killing weeds
politika mücadele alanı
arena of politics
rakip piyasalarda tek başına mücadele etmek
to hold one's own in competitive markets Verb
rekabetle mücadele etmek
to sustain competition Verb
sendika mücadele önlemleri
union combative measures Noun
sonuçlanana dek mücadele etmek
to fight it out Verb
tek başına mücadele eden siyasi aday
lone hand
terörle mücadele mevzuatı
counterterrorism regulations Noun, Criminal Law
terörle mücadele yasası
the prevention of terrorism act
vergi için mücadele etmek
to flight for lower taxes Verb
vergileri indirmek için mücadele etmek
to fight for lower taxes Verb
zirai mücadele ve araştırma enstitüleri
agricultural combat research institutes Noun
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu
Anti-Terrorism Law No. 3713 Proper Name, Law
Avrupa Sahtekârlıkla Mücadele Bürosu
European Anti-fraud Office (OLAF) Noun
Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi
United Nations Convention Against Corruption Noun, International Law
Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü
Directorate General for Combating Desertification and Erosion Noun, Organizations
Gürültüyle Mücadele Komisyonu
the noise abatement commission
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire
Department for Fighting against Smuggling and Organized Crimes Noun, Organizations
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı (KOM)
Smuggling and Organized Crime Department Noun, Public Administration
Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı
Department of Anti-Smuggling Noun, Organizations
Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu
Law on Declarations of Property and the Fight Against Bribery and Corruption Proper Name, Law
Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu
Coordination Board for Combating Financial Crimes Noun, Criminal Law
Narkotik Madde Kaçakçılığıyla Mücadele Dairesi
Department of Counter-Narcotics Noun, Organizations
Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı
Counter-Narcotics Department Proper Name, Public Administration
Terörizmle Mücadele Küresel Forumu
Global Counterterrorism Forum Proper Name, Organizations
Terörle Mücadele Kanunu
Anti-terror Law Proper Name, Law
Terörle Mücadele Şubesi
Anti-Terror Office Proper Name, Public Administration
Ticari Eşya Kaçakçılığıyla Mücadele Dairesi
Department of Anti-Smuggling of Commercial Commodities Noun, Organizations
Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
Turkish Foundation for Combating Soil Erosion, Reforestation and the Protection of Natural Habitats Proper Name
Uluslararası Çok Yönlü Terörle Mücadele Grubu
Multidisciplinary Group on International Action Against Terrorism Proper Name, Organizations
Uyuşturucu ile Mücadele İl Koordinasyon Kurulları
Provincial Coordination Boards for Fighting Drugs Proper Name, Organizations
Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi'nin 17. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Deniz Yoluyla Yapılan Kaçakçılıkla Mücadele Anlaşması
Agreement on Illicit Traffic by Sea, Implementing Article 17 of the United Nations Convention Against
Illicit Traffic in Narcotic Drugs and Psychotropic Substances
Proper Name, Law
Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü
Plant Health Central Research Institute Noun, Organizations
Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu
Law on Agricultural Control and Agricultural Quarantine Proper Name, Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir mesele ... uğraşma, didişme
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.