maiden

English-Turkish Translation

  1. genç kız, bakire.
  2. (eskiden İskoçyada kullanılan) giyotine benzer bir alet.
  3. yarışa yeni çıkan at.
  4. acemi atlar yarışı.
  5. evlenmemiş, bekâr (kadın).
    a maiden aunt.
  6. ilk (defa denenen/yapılan/kullanıan vb.).
    maiden effort: ilk girişim/teşebbüs.
  7. bâkir, yeni, taze.
  8. henüz yarış kazanmamış atlara mahsus (yarış, ödül).
  9. (silah/şövalye/asker) denenmemiş.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

resume one's maiden name
kızlık adını yeniden kullanmaya başlamak Verb
swan maiden
istediği zaman kuğu olan efsanevî güzel kız.
maiden assize
(Br) vukuatsız celse
maiden modesty
kız utangaçlığı
maiden modesty
iffeti
maiden name
kızlık soyadı, bir kadının evlenmeden önceki soyadı
maiden soil
bakir toprak
maiden soil
genç
maiden speech
yeni milletvekilinin ilk nutku.
maiden trip (voyage)
(uçak) ilk uçuş
maiden voyage
ilk sefer, yeni yapılan geminin ilk seferi.
Maiden's Tower
Kız Kulesi Noun, Place Names
Maiden's Tower
Kızkulesi Noun, Place Names
maiden's wreath

bridal wreath ile ayni anlama gelir. gelin çiçeği
(Francoa ramosa): Kaliforniyada yetişen
kıvırcık yapraklı, ve 60 cm uzunlukta beyaz çiçekler açan kalımlı bitki.
English-Turkish phrases from Zargan's own database