mare

  1. Noun, Zoology kısrak
  2. Noun kısrak.
  3. Noun (bkz: nightmare ) (4).
  4. Noun
    maria
    astr. ay yüzeyindeki koyu renkli düzlük (Galile ilk defa teleskopla görünce deniz zannetmişti.)
(güreşte) omuzdan atma, salto, rakibin bileğini bükerek omuz üzerinden kaldırıp yere atma.
kocanın karısı
kâbus
yürüyerek gitmek Verb
bacak (yürüme uzvu olarak).
bacak (yürüme uzvu olarak).
kapalı deniz: yalnız bir devletin egemen olduğu deniz nakliyatına elverişli su kütlesi Noun
serbest/açık deniz: bütün milletlerin seyrüseferine açık deniz. Noun
bizim deniz: Romalıların Akdenize verdiği ad. Noun
Sükûnet Denizi: Ay yüzeyinin birinci dörtte birinde karanlık bir vadi, takriben 311,000 km2.

Sea of Serenity ile ayni anlama gelir.
Noun
Durgun Deniz: Ay yüzeyinin birinci dörtte birinde, 285,000 km2'lik karanlık düzlük.
Sea
of Tranquillity ile ayni anlama gelir.
Noun
görünüşte önemli aslında değersiz veya yanlış olan bir buluş.
nafile keşif, boş çıkan/işe yaramayan buluş. Noun
keşmekeş/karman çorman durum. Noun
asılsız haber, hulya. Noun
atkuyruğu
(Hippuris vulgaris). Noun, Botany
at kuyruğu şeklinde sirüs bulutu. Noun
yürüyerek /yaya gitmek.
come on shanks mare: yaya/yürüyerek gelmek.
We came on shanks mare: Yürüyerek/yaya geldik.