matter of fact

English-Turkish Translation

  1. Law (delillere göre hükme bağlanacak olan) iddia, beyan.
  2. olgu, vakıa, gerçek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

as a matter of fact
hakikaten, filhakika, aslında, aslını ararsan, işin doğrusu, daha doğrusu, nitekim.
Officially he
is in charge, but in fact his secretary does all the work. He doesn't mind, in fact, he's very pleased.
I finished it yesterday, as a matter of fact: Aslında/daha doğrusu onu dün bitirdim.
as a matter of fact
aslında, işin doğrusu, gerçekte(n), hakikatte, hakikaten, zaten, filhakika.
as matter of fact
aslında
matter of-fact
tabii
matter of-fact
sıradan
matter of-fact
hayale kapılmaz
matter of-fact
heyecansız
matter of-fact
alelade
matter-of-fact
gerçek, olmuş, gerçekçi, açık, apaçık, gerçeklere/olaylara dayanan.
She gave us a matter-of-fact appraisal
of the situation.
Adjective
matter-of-fact
alelâde, tabiî, basit, yavan, sıkıcı, kuru, maddî, pratik, hayale kapılmaz, heyecansız.
She said it
calmly and firmly in a matter-of-fact voice: Bunu sakin ve heyecansız bir sesle ve kesinlikle söyledi.
Adjective
English-Turkish phrases from Zargan's own database