mirasçı

Turkish-English Translation

  1. Noun, Civil Law successor
  2. Noun, Law remainderman
  3. Noun, Law heir
  4. Noun, Law inheritor
  5. recipient
  6. legatee
  7. heritor
  8. heres
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

mirasçılık
heirdom Noun
Ölen Kişilerin Malvarlıklarının Mirasçılarına İntikaline Uygulanacak Hukuka Dair Sözleşme
Convention on the Law Applicable to Succession to the Estates of Deceased Persons Noun, International Law
(emlak) kanuni mirasçı
lawful representative
aday mirasçı
institute
art mirasçı
reversionary heir
art mirasçı
remainder man
aynı kandan mirasçı
lineal heir
baş mirasçı
principal heir
birinci derecede mirasçı
immediate heir
birinci kuşak mirasçı
heir of line
defter tutma zorunluğu olmayan mirasçı
unconditional heir
doğum hakkı gereği mirasçı
natural heir
erkek mirasçı
male heir
evlat edinilme yoluyla mirasçı
heir by adoption
evlat edinme yoluyla mirasçı
heir by adoption
gelecekteki mirasçı
would be heir
genel mirasçı
general heir
hak sahibi mirasçı
rightful heir
haklı mirasçı
lawful heir
ilk mirasçı
first heir
itibari mirasçı
conventional heir
kadın mirasçı
inheirtress
kadın mirasçı
heiress
kadın mirasçı
female heir
kadın mirasçı
inheritrix
kadın mirasçı
inheritress
kadın mirasçı
inhertrix
kanuni kadın mirasçı
heiress-at-law
kanuni kadın mirasçı
heiress- at-law
kanuni mirasçı
heir at law
kanuni mirasçı
heir- at-law
kanuni mirasçı
legal heir
kanuni mirasçı
heir whatsoever
kanuni mirasçı
legal succession
kanuni mirasçı
statutory heir
kanuni mirasçı
heir-at-law
kanuni mirasçı
true heir
kanuni mirasçı
rightful heir
kanuni mirasçı
inheritable blood
kanuni mirasçı
lawful heir
kanuni mirasçı
legitimate successor
kanuni mirasçı
intestate successor
mahfuz hisseli mirasçı
forced heir
mansup mirasçı
testamentary heir .
meşru mirasçı
heir-at-law
meşru mirasçı
apparent heir
meşruta mirasçı
special heir
miras hakkını bekleyen mirasçı
expectant heir
mirastan iskat edilemeyen kanuni mirasçı
heir apparent
mirastan iskat edilmeyen kanuni mirasçı
heir apparent
müşterek mirasçı
coheir
ön mirasçı
first devisee
ön mirasçı
fiduciary heir
ön mirasçı
institute
ön mirasçı
heir in tail
ortak mirasçı
joint heirs
ortak mirasçı
joint legatee
ortak mirasçı
fellow heir
ortak mirasçı
joint heir
s art mirasçı
substitute in an entail
sahte mirasçı
suppositious heir
son mirasçı
(Br) last heir
sonuncu mirasçı
last heir
sonuncu mirasçı
(Br) last heir
tabii mirasçı
natural heir
tali mirasçı
collateral heir
tek mirasçı
sole heir
tek mirasçı
singular-successor
terekenin aktif ve pasifi ile intikal ettiği mirasçı
universal heir
vasiyetname deki mirasçı
testamentary heir
vasiyetname ile tayin olunan mirasçı
testamentary heir
vasiyetname ile tayin olunan mirasçı
(US) testamentary heir
vasiyetnamedeki mirasçı
testamentary heir
veraset senetli mirasçı
irregular heir
yasal mirasçı
legal heir
yasal mirasçı
statutory heir
yasal mirasçı
legitimate heir
yegâne mirasçı
sole heir
mirasçı füru
issue in tail
mirasçı olarak sahip olmak
to own as heir Verb
mirasçı olduğunu iddia etmek
to claim to be heir Verb
mirasçı olma talebi
claim for inheritance
mirasçı olma talebi
(US) claim for inheritance
mirasçı sız ölen kimsenin mallarının devlete intikali
escheat
mirasçı sorumluluğu
liability of an heir
mirasçı tayin etmek
to appoint an heir Verb
mirasçı tayin etmek
to design an heir Verb
mirasçı tayini
term of an heir
mirasçı tayini
(US) appointment of an heir
bir gayri menkule ortak mirasçı olan şahıs
parcener
bir mirasçı tayin etmek
to designate an heir Verb
bir mirasçının yerine başka bir mirasçı tayin etmek
to substitute an heir Verb
birini kanuni mirasçı olarak tanımak
to recognize someone as a lawful heir Verb
birini mirasçı atamak
to constitute someone one's heir Verb
birini mirasçı tayin etmek
to institute someone as heir Verb
birini mirasçı yapmak
to make someone one's heir Verb
kandaş mirasçı grubuna hasredilmiş
tail general
karının mirasçı grubuna hasredilmiş
tail female
kendine mirasçı tayin etmek
to declare oneself an heir Verb
son mirasçı (çoğunluk devlet
last heir
tek mirasçı olma durumu
singular succession
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kendisine mîras ... kimse, vâris
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.