mop

English-Turkish Translation

  1. paspas, saplı tahta bezi, saplı bulaşık bezi.
  2. pürsek saç, dağınık taranmamış saç demeti.
  3. yüz buruşturma/ekşitme.
  4. paspaslamak, saplı bezle (tahta vb.) silmek.
    She has to mop the kitchen floor once a day.
  5. silmek, kurulamak.
    mop one's brow: (mendille) alnının terini silmek.
    It was such a hot day
    that he kept mopping his face with his handkerchief.
  6. silmek, temizlemek.
    The nurse gently mopped the blood from the wound with a soft cloth.
  7. yüz buruşturmak, yüzünü ekşitmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

mrs . mop
gündelikçi kadın
Mrs mop
gündelikçi kadın.
mop the floor with
azarlamak Verb
mop the floor with
kolayca yenmek Verb
mop the floor with sb
birine güzel bir dayak atmak Verb
mop the floor with someone
(oyunda, tartışmada vb.) birini kolayca ve tamamen yenmek, mat etmek, haklamak, yere sermek.
mop up
(a)
ask. düşmanı temizlemek, silip süpürmek.
The battle was won, except for mopping up a few
small groups of enemy soldiers who continued to fight. (b)
k.d. bitirmek, tamamlamak.
I must just mop up the last of the work. (c) silmek, temizlemek.
It was you who dropped the milk, you'll have to mop it up.
mop up a mess
ortalığı düzene koymak Verb
mop up an area
bir düşman mıntıkasını temizlemek Verb
mop up arrears of work
birikmiş işleri temizlemek Verb
mop up profits
kârları emmek Verb
mop up profits
silip süpürmek Verb
mop up the floor with sb
birine karşı üstün gelmek Verb
mop up the floor with sb
birini dövmek Verb
mop up the trenches
hendekleri yandan toparlamak Verb
losses that mop up all the profits
bütün kârları silmek ip süpüren zarar
English-Turkish phrases from Zargan's own database