neighbour

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

know all one's neighbour's proceedings

komşusunun neler karıştırdığını bilmek Verb

lodge a complaint against sb's neighbour

komşusunu şikâyet etmek Verb

next-door neighbour

kapı komşusu

neighbour at dinner

yemek masasında birinin yanında oturan kişi

neighbour community

çevre halk

neighbour community

civar halk

neighbour country

komşu ülke

neighbour house

komşu ev

neighbour house

bitişik ev

neighbour on an estate

bir gayri menkulün bitişiğinde olmak Verb

neighbour property

bitişik mülk

neighbour with sb

biriyle komşu olmak Verb

stop a neighbour's light

komşunun ışığına engel olmak Verb

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish