pencil

English-Turkish Translation

  1. kurşun kalem.
    pencil sharpener: kalemtraş, kalem açacağı.
    pencil sharpening: kalem açma, DEVAMINI OKU
    kalemin ucunu sivriltme.
    inedible pencil: sabit kalem. GİZLE
  2. işaret kalemi.
  3. makyaj kalemi, göz kalemi.
  4. renkli kalem.
  5. taşkalem.
  6. kurşunkalem biçiminde nesne.
  7. Physics ışın demeti.
  8. (edebiyat) kalem.
  9. kurşun kalemle yazmak/çizmek.
  10. kalemle boyamak.
  11. kalem kullanmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

have lead in one's pencil
çok önemli olmak Verb
blue pencil
makaslama
blue pencil
sansürleme (film , yazı , vb
blue pencil
hükümsüz bırakmak Verb
blue pencil
sansürlemek Verb
blue pencil
mavi kalem
blue pencil
kaldırmak Verb
blue pencil
(v) atmak Verb
carbon pencil
kopya kalemi
color pencil
boya kalemi Noun, Child Care
colored pencil
boya kalemi Noun, Child Care
coloured pencil
renkli kalem
coloured pencil
boya kalemi Noun, Child Care
copying pencil
kopya kalemi
diamond pencil
cam kesici elmas
drawing pencil
resim kalemi
eyebrow pencil
kaş kalemi
fine pencil
sert kurşun kalem
grease pencil
yağlı (kurşun)kalem: parlak yüzeylere yazı yazmak için soyulabilen spiral kâğıda sarılı yağ ve boya karışımı boya kalemi. Noun
hair pencil
kıl fırça, kıldan yapılmış resim fırçası. Noun
hair pencil
bazı tırtılların ince kılı. Noun
have bold pencil
kalemi cüretli olmak Verb
indelible pencil
silinmez kalem
indelible pencil
kopya kalemi
ink pencil
kopya kalemi
lead pencil
kurşun kalem. Noun
light pencil
ışık kalemi, bilgisayarlarda özellikle destekli tasarım alanında ekrandaki çizim üzerinde vb. değişiklik DEVAMINI OKU
yapmak üzere kullanılan yüksek duyarlıklı ışıklı elektrik kalemi. GİZLE
Noun
marking pencil
markalama kalemi
mechanical pencil
(US) tükenmez kalem
point a pencil
kalem açmak Verb
sharpen a pencil
kalem açmak Verb
styptic(al) pencil
kan kalemi, kalem şeklinde kan durdurucu ilâç (traş olurken ustura kanatırsa kullanılır).
tip of the pencil
kalem ucu Noun
with a fine pencil
sudan ucuz
work something in pencil
kurşunkalemle işaret koymak Verb
work something in pencil
kurşun kalemle işaret koymak Verb
pencil ...
...'i kurşunkalemle yazmak Verb
pencil box
kalem kutusu Noun
pencil case
kalem kutusu Noun
pencil drawing
renkli kalem resmi
pencil holder
kalem sapı
pencil of light
ışın demeti
pencil point
kalem ucu Noun
pencil pusher
kalem efendisi, büro işlerinde çalışan kimse.
pencil sharpener
kalemtıraş, kalem açacağı.
pencil sketch
kurşunkalemle çizilmiş şema
pencil sketch
kurşun kalemle çizilmiş şema
pencil tip
kalem ucu Noun
pencil tray
kalemlik
pencil whipping
(US) ruhsatta tahrifat yapılması
English-Turkish phrases from Zargan's own database
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun