nüfusun tüketilecek maddeleri bizzat kendisinin ürettiği kısmı
gelip geçici ahali, bir kentin yerlisi olmayan fakat sık sık gidip gelen halk.
şehrin uç sınırlarında yaşayan nüfus
bir ekonomik toplulukta kişi başıan gelirin en yüksek olduğu nüfus
halkı yeniden yerleştirmek
Verb
kır kesiminde yaşayan halk
kırsal kesimde oturan nüfus
kır kesiminde oturan nüfus
bir halkı yerleştirmek
Verb
istatistiksel yığın
Noun, Statistics
oy kullanma yaşına gelmiş nüfus
popülasyon biyolojisi
Noun, Biology
nüfus değişiklikleri
Noun
nüfus dağılımı
Noun, Environment-Ecology
popülasyon ekolojisi
Noun, Biology
popülasyon genetiği
Noun, Biology
nüfus projeksiyonu (gelecekte belirli bir tarihteki nüfus büyüklüğünün tahmininin yapılması
nüfus idaresi
Noun, Public Administration
nüfus artışının istikrar kazanması
halk ihtiyaçlarının karşılanması
varılması planlanan nüfus
nüfusu gelir düzeyine göre sınıflandırmak
Verb
nüfusun 20 milyon olduğunu tahmin etmek
Verb
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi
Noun, Demography
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi
Proper Name, Public Administration