-
Adjective hiç (yerinde/rahat) durmaz, durup dinlenmeyen, sabırsız.
The audience was getting restless: Dinleyiciler sabırsızlanıyorlardı.
-
Adjective vesveseli, huzursuz, endişeli, tetikte.
The dog seemed restless as if he sensed some danger.
-
Adjective dalgalı, hareketli.
The restless sea.
-
Adjective uykusuz, rahatsız.
I have had a restless night: Uykusuz bir gece geçirdim.
-
Adjective taşkın, tezcanlı, kabına sığmaz, hareketsiz kalamayan, daima değişiklik/hareket isteyen.
a restless crowd.