-
Adjective sarsak, sallanan, sağlam olmayan, düşecek/çökecek gibi.
a rickety chair/table. rickety stairs.
-
Adjective sıska, cılız, zayıf.
a rickety old man.
-
Adjective eski, köhne, hurda, harap, bakımsız.
a rickety house. a rickety cab.
-
Adjective (hareketleri) düzensiz, intizamsız.
-
Adjective eğrilceli, kırbalı, raşitik, kemik hastalığına tutulmuş.