düzensiz göç rotası
Noun, Politics-Intl. Relations
uygulama yolu
Noun, Pharmacology
ilaç uygulama yolu
Noun, Pharmacology
bulaşma yolu
Noun, Virology
bulaş yolu
Noun, Virology
harita üzerinde yolunu çizmek
Verb
üzerinde mutabık kalınan rota
bulunmuş kaybolan bagajın gönderilmiş olması
bulunmuş kaybolan bagajın yolda olması
şehri bir uçtan diğer uca geçen yol
bir noktadan öbürüne en kısa mesafe
bir otobüs güzergâhını değiştirmek
Verb
yolda, yol üzerinde, giderken.
yangın kaçış yolu
Noun, Occupational Safety
(askerlik) yürüyüş emri almak
Verb
sonuna kadar sabretmek
Verb
iki nokta arasındaki en kısa mesafe
uçağın dünyanın çevresinde büyük bir daire çizerek uçması
(mektup) hangi yoldan gideceği
iki geçeli (ye) dizilmek
Verb
narkotik madde güzergahı
Noun
seyrüsefer rotası
Noun, Maritime Traffic
sevkıyatın izleyeceği yol
bir otobüs güzergâhındaki duraklar
Noun
müteahhitlerce taşınan posta yolu.
Noun
ikmal yolu
Noun, Military
yeni bir yoldan gitmek
Verb
ihtiyati tedbire başvurmak
Verb
bir sirküleri dolaştırmak
Verb
güzergâh değişikliği
Noun
bir belgeyi , giderek yükselen makamları izleyerek dolaştırmak
Verb
yol listesi (satış görevlilerinin kullandığı yerel perakende mağazalarının listesi
sokakları gösteren harita
(Fr) Fransa'nın numaralandırılmış ana yollarından biri
sevkıyatlar için gidiş yolu tespit etmek
Verb
birlikleri yürüyüşe geçirmek
Verb
Havayolu Trafik Kontrol Merkezi
lu caddeyi takip etmek
Verb
(US) 8 numaralı caddeden gitmek
Verb
kafilenin geçtiği yol boyunca dizilmek
Verb